En Güzel Beş Yıldızlı 10 Paris Oteli

[sg_popup id=12875]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]
Paris’e gidip gündüz şehrin en güzel restoranlarında yemek yedikten sonra kolunda bir sürü havalı alışveriş çantası ile Paris’in en güzel otellerinden birine dönmek isteyenler için 5 yıldızlı Paris otelleri rehberi hazırladık. Bu oteller öyle pahalı ama sıradan oteller de değiller; hepsi birbirinden özel Paris otelleri. Dışarıdan ciğerci kedisi gibi bakılacak, lobisinden içeri girildiğinde ağzı bir karış açık bırakacak 5 yıldızlı Paris otellerini bir araya getirdik. Öyle ki içlerinde paparazzilerden kaçabilmek için özel tünel eklenmiş olanlar da var, dünyanın tek Chanel spa’sına ev sahipliği yapan da. Üç yıl boyunca Marlene Dietrich’in kaldığı da var, Salvador Dali düzenli olarak gelip oteli onurlandırdığı için restoranına Dali adını vereni de… Böyle olunca sadece Paris’in en güzel 5 yıldızlı otelleri olmakla kalmıyorlar, aynı zamanda Paris’in en pahalı otelleri de oluyorlar tabii. Başlayalım artık o zaman en güzel 5 yıldızlı Paris otelleri sıralamasına ama olur da rezervasyon yapmak isterseniz diye bir hatırlatma da ekleyelim. Otelinizi seçmenize yardımcı olabildiysek rezervasyonunuzu sayfamızdaki linkler üzerinden yaparsanız bize destek olmuş olursunuz. Biz de daha fazla yazı yazabiliriz böylece. Yok biz bakıyoruz sadece, konaklamayı planlamıyoruz diyenler için de umarız keyifli bir yazı olur ve siz de ileride bu 5 yıldızlı Paris otellerinden birinde kalıp Paris’in tadını çıkarırsınız 🙂

1. En havalı 5 yıldızlı Paris oteli Ritz Paris:

Yakın zamanda üç yıl süren yenileme çalışmalarının bitişi ile kapılarını tekrar dünya sosyetesine açacak Ritz Paris, en güzel 5 yıldızlı Paris otellerinin başında geliyor. Otel sadece Paris’in en lüks otellerinden birisi değil, aynı zamanda ilginç bir de geçmişi var. Mesela Almanlar savaş zamanında Paris’i ele geçirdiklerinde Ritz Paris’e ayrı bir saygı ile yaklaşmışlar. Otelin birçok katını kendilerine rezerve etmişler. Silahlarını binanın dışında bir kulübede tutmuşlar ve otele üniformaları ile bile girmemişler. Tabii bunlar kendi kendilerine %90 oranında indirim yapmalarına ve kendilerini Fransız halkının misafiri ilan etmelerine engel olmamış. Otelin barının adının Bar Hemingway olmasının da bir nedeni varmış. Zamanında Ernest Hemingway otelin barında 73 tane Martini siparişi vermiş ve adı hala barda olduğuna göre kimse de onun bu rekorunu geçememiş. Otelin tarihinde üzücü bir olay da var. Prenses Diana ve Dodi el Fayed’in soru işaretleri ile dolu paparazzilerden kaçarken geçirdikleri kazadan önce son kaldıkları yer de bu otelmiş. Otel bir daha böyle bir şey olmaması için ünlü misafirleri için araçlara açılan gizli bir tünel yapmış olsa da artık çok geç olmuş.

Paris’in en güzel otelinin dekorasyonunu övmekten başka bir şey bir zor. Yaklaşık 200 milyon euroyu işlemeli mobilyalara, kuş şeklindeki musluklara, altın sarısı kapı tokmaklarına, kadife perdelere, kristal avizelere harcayan otelin içi gören herkesi etkileyecek tarzda. Otel Paris’in en merkez yerlerinden, Place Vendome meydanında. Paris’te birçok yere yürüyerek gidebilirsiniz. Bir tarafınızda Louvre Müzesi, diğer tarafınızda Şanzelize, hemen önünüzde Sen Nehri ve Notre Dame Katedrali, tam karşınızda ise Orsay Müzesi yer alıyor.

Paris’in havalı saraylarından birisine benziyor bahçesinden bakınca.

Odalardan bazıları Paris’in tarihi ve olaylı Place Vendôme meydanına bakıyor.

Otelin havuzu bile sadece yüzmek için değil gelen misafirlerini tasarımı ile etkilemek için yapılmış.

Listenin daha en başındayken kendinize göre olan en güzel 5 yıldızlı Paris otelini bulduysanız rezervasyonunuzu buradan Booking.com üzerinden yapabilirsiniz.

2. Buz pateni pisti olmazsa olmaz diyenler için 5 yıldızlı Paris oteli Hotel Plaza Athenee Paris:

Bu beş yıldızlı Paris otelinin dışı da içi de ayrı bir güzel. Hotel Plaza Athenee Paris’in dışına çıktığınızda sizi duvarları yemyeşil bitkiler ile sarılmış bir avlu bekliyor ki bu avlu kışın buz pateni pistine döndürülüyormuş. Otelin içerisindeki restoranlar ise o kadar havalı ki sanki koltuklar gümüşten yapılmış gibi duruyorlar. Bu kadar şatafatlı olmalarının bir sebebi daha var tabii o da otelin şefinin Michelin yıldızlı olması. Otelin odalarına gelince onlar da çok rahat öyle ki Paris’i gezmenizin önünde engel bile olabilirler. Sabah kurduğunuz alarmı defalarca ertelemenize neden olacak, düşseniz canınızın yanacağı kadar yüksek yataklar var odalarda. Buhardan göz gözü görmeyene kadar çıkmak istemeyeceğiniz neredeyse küvet dışında her yeri mermer banyoları da cabası. Hotel Plaza Athenee Paris’in odaları siz dışarı çıkmayın diye aklınızı başınızdan almak için uğraşıyor gibiler.

Tabii otelin konumu o kadar merkezi ki odada kaybettiğiniz vakti neredeyse istediğiniz her yere birkaç dakikada ulaşarak telafi edebilirsiniz. Louvre Müzesi, Orsay Müzesi hemen yanınızda. Müze yerine Paris’e alışveriş için gelenler de Şanzelize’yi saran marka mağazalarının tadını çıkartabilir. Eyfel Kulesi ne kadar uzakta diyorsanız da onu da söyleyelim; otel zaten Eyfel Kulesi manzaralı.

Hotel Plaza Athenee’nin avlusu Paris’in ortasında değil de sanki bir ormandaymışsınız hissi veriyor.

O sıcacık yemyeşil avlu kışın da bembeyaz buz pateni pistine çevriliyor.

Otelin Michelin yıldızlı Alain Ducasse au Plaza Athénée restoranı

Otelin vişne çürüğü, gül kurusu renklerle çevrelenmiş odaları çok konforlu.

Dört dörtlük Paris oteli burası, aradığımız her özellik var diyorsanız Hotel Plaza Athenee Paris rezervasyonunuzu buradan yapabilirsiniz.

3. Otel mi çiçekçi mi diye kafaları karıştıracak kadar estetik 5 yıldızlı Paris oteli Four Seasons Hotel George V Paris:

Four Seasons otellerinde daha önce kalanlar bilir; ne kadar özel bir zincir olduğunu ki bizim de planlarımızda bir tanesinde kalmak var. Gerçi onu anlatmanın şimdi sırası değil çünkü kendisi dünyanın bir başka ucunda ve okyanusun ortasında. Biz kaldığımız yerden en güzel 5 yıldızlı Paris otellerinden devam edelim anlatmaya.

1928 yılında İngiltere Kralı V. Charles onuruna açılan Four Seasons Hotel, XV. Louis stilinde bir otel . Bu arada XV. Louis stili de 1700lerin sonundaki adından da anlaşıldığı üzere XV. Louis hükümdarlığı sırasındaki akımmış. Gösterişli, kıvrımlı doğal biçimlerin coşkulu bir şekilde kullanıldığı Rokoko tarzı ile Neoklasisizm’in birleşiminden oluşuyormuş. Rokoko da klasik simetri anlayışına bir tür tepki imiş ve anlamı da deniz kabukları ile taş döşemeciliği kelimelerinin birleşiminden geliyormuş. Hep merak ettiğimiz kavramların anlamlarını bu vesile ile birazcık da olsa öğrenmiş olduk, teşekkürler bizden size bu sefer.

Otelin asıl özelliği ise kendinizi renkli vazoların içinde capcanlı sarı, mavi, kırmızı çiçeklerin olduğu bir çiçek pazarına giriyormuş gibi hissetirecek dekorasyonu. Otelin bunlar için çiçekçisi ve artistik direktörü varmış. Odalar da benzer şekilde XV. Louis stili ile dekore edilmiş. Otelin en küçük odaları bile Paris standartlarına göre çok ferah ve iç açıcı. O zamanın tarzı ile döşenmiş odalarda kocaman bir yatağın yanı sıra bir çalışma masası, minik bir oturma grubu da var.

Four Seasons Hotel George V Paris otelinin konumuna da söylenecek bir söz yok. Şanzelize hemen birkaç adımlık mesafede. Alışveriş yaptıkça yeni aldığınız çantaları, ayakkabıları otele bırakıp hiç iz bırakmadan sanki daha alışveriş yapmamışçasına tekrar birbirinden güzel marka mağazalara geri dönebilirsiniz. Louvre Müzesi, Orsay Müzesi ve Eyfel Kulesi’ne de gitmek isterseniz hiç merak etmeyin, hepsi de 10-15 dakikalık yürüme mesafesindeler. Akşamları da otelinize dönerken Sen Nehri’nin kenarında bir güzel yürüyüş yapabilirsiniz.

İşte XV. Louise tarzı mobilyalar böyle oluyormuş.

Otelin taptaze lobisi çiçekçi gibi.

Kasa, minibar her otelde olur ama bu odalarda espresso makinesi ve hatta ekmek kızartma makinesi bile var.

En güzel 5 yıldızlı Paris oteli bizim için burası derseniz de rezervasyonunuzu buradan Booking.com ile yapabilirsiniz.

4. En güzel 5 yıldızlı Paris otelinin tarihi de dolu dolu olsun diyenler için Hotel The Peninsula Paris:

19. yüzyıl Fransız sarayının şıklığı ile uzakdoğu bakışın bir araya geldiği bu 5 yıldızlı Paris otelinde dikkatinizi ilk çeken bembeyaz kıyafetleri ve minik şapkaları ile bellboylar olacaktır. Kapıdan girer girmez de sonbahar gelip ilk karşılarına çıkan güçlü rüzgarın baştan çıkarıcılığına kapılan ve sonsuza kadar onlara sahip olduğu yanlışına düşen ağaçlarından kopup özgürce uçmaya başlayan yaprakların oluşturduğu kristal avizeyi görüyorsunuz.

Lüks bir yat kalitesi ile kendisini karşılaştıran The Peninsula Paris otelinin tarihi de dolu dolu geçmiş. Vietnam Savaşı’nı sonlandıran anlaşma otelin bugünkü barında imzalanmış, UNESCO bir zamanlar bu binayı kullanmış ve hatta Doctor Who’nın bir kısmı bile burada çekilmiş.

5 yıldızlı bu Paris otelin odaları da otelin lobisini aratmayacak şıklıkta. Odalar LED ekranlar, tabletler ve dokunmatik sistemleri ile teknoloji severler için ideal. Tabii eğer kart ile odalara girilmesi bile size haddinden fazla teknolojik geliyorsa bu kadar düğme biraz rahatsız edebilir. Cilalı ahşaplar, koyu renkler ile Art Deco bir tasarıma sahip odanın en güzel yanı ise herkesin bayılacağı kocaman küvetleri ile banyoları. Banyoda tırnak cilası kurutma makinesi bile düşünülmüş.

Bu 5 yıldızlı Paris oteli de Four Seasons gibi doğal olarak çok merkezi bir konuma sahip. Şanzelize, Zafer Takı, Eyfel Kulesi birkaç dakikalık uzaklıkta.

Sanki otelin kapısı açılınca cereyan olmuş da kristal avizenin yaprakları uçuşmaya başlamış gibi.

Fonda görüldüğü üzere Zafer Takı’na ve dolayısıyla Şanzelize’ye çok yakın.

Bol cilalı kahverengi odalar çok geniş ve rahat.

Banyolar odanın kendisinden bile daha güzel olabilir.

Burada kalmayı planlarsanız mutlaka Eyfel Kulesi manzaralı terasın keyfini çıkarmalısınız.

Biraz daha bilgi alalım, asıl fiyatlar neymiş, ona göre belki rezervasyon bile yaparız diyorsanız buradan otelin sayfasına ulaşabilirsiniz.

5. Versay Sarayı gibi ihtişamlı en güzel 5 yıldızlı Paris oteli Le Meurice:

Hem müzeyi hem de şaşaayı seviyorsanız en güzel 5 yıldızlı Paris oteli sizin için burası olabilir. Paris’in en güzel saray otellerinden birisi olan Le Meurice’in görkemli dekorasyonu buranın hala bir saray gibi kullanıldığını düşünmenize neden olabilir. Tavandan sarkan kristal avizeler, şömineleri bile saran mermerler, duvarları kaplayan kraliyet üyelerinin tabloları, sizi Paris’i gezdirmeye hazır bir şoför, Paris tatilinizi unutmamanızı sağlayacak consierge yaklaşık 200 yaşındaki bu devasa sarayda kendinizi kraliyet ailesinin bir parçası gibi hissetmenize yardımcı olacaktır.

Le Meurice otelinin odaları da XVI. Louis tarzında dekore edilmiş. Odalar otelin geri kalanına göre daha sade olsa da konforuna diyecek bir şey yok. E bir de tabii üstüne Eyfel Kulesi manzarası eklenince keyifli bir tatil için eksik kalmıyor.

Otelin lokasyonu da saraya yakışacak kadar güzel. Sanki her şey bu otel sarayın etrafına kurulmuş. Birkaç dakika uzaklıktaki Louvre Müzesi’ne veya Orsay Müzesi’ne doğru Rue Saint Honore’da yürürken Cavalli, Marc Jacobs, Rolex, Longchamp, Carolina Herrera, Patek Philippe mağazalarının vitrinlerinin keyfini çıkartabilirsiniz. Tabii Paris’in en güzel 5 yıldızlı otellerinden birinde kalacaksanız bu mağazaların vitrinleri sizi kesmeyecektir ve belki de alışverişe kaptırıp müzeye hiç varamayabilirsiniz.

Otelin Michelinli yıldızlı restoranları da Versay Sarayı gibi dekore edilmiş.

Saray denince upuzun bir ziyafet masası olmazsa olmazdı.

Bu da XVI Louis tarzı imiş pastel enkler ve egzotik ahşap mobilyalar.

Le Meurice oteli beğendiyseniz ki fiyatı dışında beğenilmeyecek bir yanı yok rezervasyonunuzu buradan Booking.com güvencesi ile yapıp bize destek olabilirsiniz.

6. Paris’te “Napolyongillerde kaldık” dedirtecek en güzel 5 yıldızlı Paris oteli Shangri-La Hotel Paris:

Paris’e gelmişken Napolyon ailesi üyelerinin sarayında kalmak istiyorsanız şimdiki beş yıldızlı Paris oteli doğru bir tercih olacaktır. Napolyon’un kardeşinin torunu; birazcık uzak akraba kabul ama soyad tutuyor en azından hem döndüğünüzde Napolyonların evinde kaldık derseniz kim bilecek, Roland Napolyon’un evi en güzel 5 yıldızlı Paris otellerinden biri olarak gösteriliyor. Şimdiki adı ile Shangri-La Hotel, Paris seyahatinizi Fransa’nın geçmişine doğru bir kaçamağa çevirebilecek kadar ihtişamlı. Otelin göğe doğru merdiven gibi yükselen ön cephesini geçip, yaldızlı pirinçlerden yansıyan altın sarısı parlaklık ile gözleriniz kamaştığında bir saraya girdiğinizi fark edeceksiniz. XIV. Louis tarzı ile dekore edilen bu 5 yıldızlı Paris otelinin yüksek tavanlardan sarkan avizeleri, heykellerin yanından kıvrılan büyük merdivenleri ile kendinizi Napolyonların misafiri gibi hissedebilirsiniz.
Otelin 100’e yakın odası olduğunu düşündüğünüzde Roland Napolyon’un epey şaşaalı bir hayat sürdüğü anlaşılabilir. Ama siz de eğer bu oteli tercih ederseniz ondan pek de aşağı kalmazsanız hani. Tüm odalarda Fransız kültür mirası sayılan imparatorluk odasında olduğu gibi bronz duvar kabartmaları, altın varaklı mozaikler, duvarları süsleyen resimler olmasa da otelin odalarının yarısı Eyfel Kulesi manzarasına sahip.
Gerçi Roland Napolyon kendi özel odasının Eyfel Kulesi yerine iç tarafa bakmasını tercih etmiş. Tabii her gün böyle bir yığına bakmak çok da romantik gelmeyebilir. Yine de Shangri-La Hotel, Paris’in en güzel 5 yıldızlı Eyfel Kulesi manzaralı oteli olabilir. Her ne kadar giriş seviyesindeki odalar Roland’ın izinde gidiyor olsa da biraz daha fazla verilip ki zaten burada kalmak için epey bir ücret ödemeniz gerekiyor Eyfel Kulesi manzaralı odalarda kalabilirsiniz. İnsan kaç kere Eyfel Kulesi manzaralı otelde kalır ki zaten…
Bu kadar çok Eyfel Kulesi manzaralı otel dediğimize göre otelin konumu hakkında da epey fikir vermiş edinmişsinizdir. Shangri-La Paris Hotel, Eyfel Kulesi’ne yaklaşık 10 dakikalık yürüme mesafesinde. Otel ile Eyfel Kulesi arasındaki tek engel neredeyse sadece Sen Nehri. Otele yakın bir diğer yer ise Şanzelize. Burada kalıyorsanız muhtemelen Şanzelize’ye giderken de yol üstündeki Hermes’e veya belki de “ve” Louis Vuitton’a uğrarsınız.

Napolyon’un uzak akrabasının bile evi böyleymiş.

Bu odadaki eşyalar Fransız kültür mirası sayılıyormuş.

İşte Paris’te romantizm denince akla gelen manzara.

Eğer en güzel 5 yıldızlı Paris oteli Shangri-La Hotel imiş dediyseniz rezervasyonunuzu buradan Booking.com üzerinden yapabilirsiniz.

7. Ünlü müdavimleri olan en güzel 5 yıldızlı Paris oteli Park Hyatt Paris Vendome:

Kapıda kamp kurmuş bekleyen basın mensupları, patlayan flaşlar, buraya, buraya bakar mısın diyen fotoğrafçılar, onların arasına sıkışan çığlık çığlığa bağıran hayranlar, Instagram’a yüklemek için yüzlerce cep telefonu ile çekilen fotoğraflar ve tüm bunları kolları ile set kurarak engellemeye çalışan korumalar görmek istiyorsanız sizin için en güzel 5 yıldızlı Paris oteli Park Hyatt Paris Vendome olabilir. Peki bu kadar olay kim için diye biraz kalacak olursanız Lady Gaga veya Rihanna’yı görebilirsiniz. Anlayacağınız epey meşhur bir otel burası. Bu arada söyleyelim abartmadık burada yazılanların Lady Gaga’nın otelden çıkış videosunda aynen geçiyor.

Gerçi otelin iç dekorasyonunun dışarıdaki hava ile pek alakası yok. Tipik 19. yüzyıl Paris’ine ait beş tane binanın birleşimi ile oluşan otelin içi modern sanat eserleri, 5 yıldızlı otellerin olmazsa olmazı her yeri kaplayan mermerler, sessiz ve geniş avlusu ile sakin bir havaya sahip. Her ne kadar butik Paris oteli deniyor olsa da 150’ye yakın odası ile alışılagelmiş butik oteller kadar küçük değil. Otelin odaları da dingin atmosfere sahip. Asya esintileri ile dekore edilen odalar Paris’te gezdikten sonra kendinize gelmeniz için aranan konforu sunuyor. Paris’in en güzel 5 yıldızlı otellerinden birinde kalıyorsanız tabii ki Michelin yıldızlı restoranının da tadını çıkarmanız gerekir. Pur’da altı yemekli menünün fiyatı da yaklaşık 135 euro, içecek ile birlikte neredeyse 200 euroya geliyor kişi başı.
[widgets_on_pages id=“Adsense In-Article Ad”]
Otelin yeri de Paris’te bol bol gezmek isteyenlere göre. Louvre Müzesi’ne, Orsay Müzesi’ne, Notre Dame Katedrali’ne belki de Şanzelize’ye bile yürüyerek gidebilirsiniz. Elinizde yeni aldığınız Louis Vuitton çantanız, Van Cleef & Arpels mücevherleriniz ile metroya binerim derseniz de Eyfel Kulesi’ne birkaç dakikada ulaşabilirsiniz; burada kaldığınıza göre hemen yakınlardaki lüks mağazalardan alışveriş yaptığınızı varsayıyoruz.

Otelin odaları konukları ile tezat bir şekilde taşkınlıktan uzak.

Michelin yıldızlı Pur’un gastronomik tarzı sadeliği ve saflığı bir araya getiriyor.

Aradığımız 5 yıldızlı Paris oteli burası diyorsanız, rezervasyonunuzu buradan yapabilirsiniz.

8. En güzel 5 yıldızlı butik Paris otelinde kalmak isteyenler için Hôtel Lancaster Paris:

Bir zamanlar İspanyol bir aristokrat tarafından yaptırılan bu ev 1920lerde otele dönüştürülmüş. Tabii otele dünüştürüldü denince aklınıza herkesin burada kalabildiği gelmesin. Hotel Lancaster Paris’te 1990lara kadar sadece Clark Gable’dan Elizabeth Taylor’a, Greta Garbo’dan Grace Kelly’e ünlülerin Paris’e geldiklerinde uzun süre konaklayabildikleri bir yermiş. Hatta Marlene Dietrich üç yıl bu otelde kalmış. Artık bu biraz değişmiş ve herkes tabii ki otelin neredeyse gecelik 500 euro ücretini ödeyebilen herkes, bu güzel 5 yıldızlı Paris otelinde kalabilir hale gelmiş. Bu tabii ünlüleri buradan uzaklaştırmaya yetmemiş. Şimdi de Adrian Brody’den Christina Ricci’ye ünlüler hala burayı tercih ediyormuş.

Otelin en güzel yanı ve Paris’in diğer 5 yıldızlı otellerin ayıran özelliği ise sadece 57 odasının olması. Duvarlarını gerçek sanat eserlerinin süslediği, müzayede evlerinden alınan antikaların olduğu, odaların avludaki bahçeye baktığı, Güney Asya ve Şam’dan gelen kumaşların olduğu Paris’in en güzel 5 yıldızlı butik otellerinden birisi olan Hotel Lancaster Paris küçük bir saraya benziyor.

Hotel Lancaster Paris alışveriş severleri de müze severleri de mutlu edecek şekilde Paris’in en güzel yerlerinden birine konumlanmış. Otelin kapısının açıldığı ara sokaktan sola döner dönmez Şanzelize’nin kalabalığı ve Paris’in en lüks mağazaları sizi bekliyor. Şanzelize boyunca yürümek isterseniz yolun sonunda sizi Louvre Müzesi karşılıyor. Sen Nehri’nin üzerindeki Pont de l’Alma köprüsünü geçeyim derseniz de bir tarafınızda Eyfel Kulesi, diğer tarafınızda Les Invalides duruyor. Artık karar sizin ama Eyfel Kulesi’nin cazibesine kapılmayıp Les Invalides’e gideceğinizi düşünmek hata olur. Veya isterseniz hemen köprünün altından kalkan teknelere binip Sen Nehri’nde tur da atabilirsiniz.
[widgets_on_pages id=“Adsense In-Article Ad”]

Odanızın penceresini açtığınızda Fransız balkonun keyfini çıkartabilirsiniz.

Odalardan bazıları Eyfel Kulesi’ni ve hatta Sacre-Coeur’u görüyor.

Bir otelde olması gerekenden fazlası varmış, en güzel 5 yıldızlı butik Paris oteli burasıymış diyorsanız rezervasyonunuzu buradan Booking.com sayfasından yapabilirsiniz.

9. En fantastik 5 yıldızlı Paris oteli Saint James Paris Hotel:

Paris’te aristokratlar gibi birkaç gün geçirmek isterseniz size Paris’in en güzel 5 yıldızlı otellerinden Saint James Paris’i önerebiliriz. Paris’in tek şato oteli olan Saint James Paris Hotel’in görkemli neoklasik cephesi bile tek başına yeterince etkileyici. Bir de bunun üstüne otelin kapısından içeri girildiğinde karşılaşılan fantastik lobi bu etkiyi daha da artırıyor. Başka bir yerde yan yana gelseler birbirine yakışmayan objeler bu otelde kabul edilebilir bir çılgınlık olarak görülüyor. Leopar desenli koltuklardan döne döne metrelerce aşağı uzanan avizelere, siyah beyaz çizgiler ile süslenmiş tırabzanlardan duvarları süsleyen zebralara kadar lobi farklı bir dünyaya açılan kapı gibi.

Lobiden geçtikten sonra da farklılık sizi bırakmıyor. Otelin terasında sıcak hava balonlarına benzeyen devasa kamelyalar var. Bu balonları kullanmalarının sebebi ise bu 5 yıldızlı Paris otelinin bir zamanlar Paris’in balon havaalanı olmasından dolayı imiş. Bu zamana ait değilmiş gibi duran teras o kadar havalı ki sanki polo oyunu seyredecek gibi hissedebilirsiniz kendinizi.

Otelin odaları da lobiden pek farklı değil. Gotik yataklar, kendinizi safaride hissettirecek odanın tamamını saran leopar desenli duvar kağıtları, taç şeklinde avizeler, eflatun, mor, kırmızı, kurşun rengi kumaşlar otelin odalarını da bambaşka yapıyor. Bir de bazı odalar var ki sanki ayrı bir ev gibiler. Gerçekten de üç katlı, yatak odası, banyosu, spası, oturma odası, mutfağı olan minik bir şato gibi evde kalmak isterseniz tam size göre. Otelin en güzel yanlarından birisi de sadece 48 odası olması. Yani burası aynı zamanda Paris’in en güzel 5 yıldızlı butik otellerinden birisi.

Otelin spası odalardan da konforlu. Guerlain; hani şu yurtdışına çıkıldığında duty freelerden bol bol alınmak istenen, kozmetik markasının ürünleri kullanılıyor. Otelin restoranı da kendisi gibi özel. Otelin şefi Virginie Basselot hem Michelin yıldızına hem de Fransa’nın en önemli ödüllerinden Meilleur Ouvrier de France’a sahipmiş. Ödül o kadar önemliymiş ki Elysee Sarayı’nda yapılan bir tören ile veriliyormuş. Böyle bir şefin Michelin yıldızlı restoranında tadım menüsü almak isterseniz doğal olarak yaklaşık 130 euroyu gözden çıkarmanız gerekiyor.

Paris’in 16. bölgesindeki otel, geniş bulvarları, parkları ile turistlerden ziyade hali vakti yerinde Parislilerin yaşadığı bir yer. Yine de Şanzelize’ye ve Zafer Takı’na yürüyerek 15-20 dakikada ulaşabiliyorsunuz, Eyfel Kulesi de yaklaşık yarım saatlik yürüme mesafesinde. Tabii Louvre Müzesi veya Notre Dame Katedrali gibi Paris’in diğer turistik yerlerine gitmek isterseniz de birkaç metre uzaklıktaki metro istasyonu emrinize amede.

Saint James Paris Hotel’in ilginç ve farklı lobisi.

Otelin bahçesi bir zamanlar Paris’in ilk sıcak hava balonu pisti olarak kullanılıyormuş.

Tabii böylesi bir geçmişten de fazlası etkilenmişler bahçeyi dekore ederken.

Leopar desenini sevmeyenlerin bile ilgisini çekecek dekorasyona sahip bazı odalar.

Tabii herkes leopar desenini sevecek diye bir şey de yok 🙂

Çilek nektarı, lime ve avokado balı ile yapılmış kokteyl (@saintjamesparis).

Bu kadar okuduk bunun kadar güzelini görmedik 🙂 en güzel 5 yıldızlı Paris oteli bizim için Saint James Paris dediyseniz rezervasyonunuzu buradan yapabilirsiniz.

10. Önünden geçseniz de fark etmeyeceğiniz sır gibi saklanan en güzel 5 yıldızlı Paris oteli Le Pavillon de la Reine:

Önünden defalarca geçseniz de fark etmeyeceğiniz bu 5 yıldızlı Paris oteli saklambaç oyununda elma dendiğini hiç duymamışçasına adeta duvarların arkasına saklanıp kalmış gibi. Otelin minik tabelasını görüp, onu çevreleyen dış duvarları geçip de otelin gizli avlusuna vardığınızda Le Pavillon de la Reine’yi seçmekle ne kadar doğru bir karar verdiğinizi düşünmeye başlayabilirsiniz. Haklı gururunuz ile avluyu geçip sonunda otelin sıcak havası ile karşılaştığınızda buranın aslında bir ev olduğunu varsayıp yanlış yere geldiğinizi de düşünebilirsiniz tabii.

Bu 5 yıldızlı butik Paris otelinin her odası birbirinden farklı dekorasyona sahip. Kimisi 17. yüzyıldan kalma kirişleri, kadife kanepeleri, ağır ışık geçirmeyen perdeleri sıcak bir hava sunarken kimileri de daha modern bir görünüşe sahip. Sadece 54 odası olan bu otel, Paris’in kalabalığına karışmak istemeyip Paris’in tadını çıkarmak isteyenlere göre bir yer.

Zaten tüm gün Paris’in turistik kalabalığı ile iç içe olacağız, kaldığımız otel kalabalıklardan biraz uzak olsun diyorsanız Le Pavillon de la Reine’nin konumunu da muhtemelen beğenirsiniz. 17. yüzyıl mimarisi ile çevrelenen, kırmızı tuğlalı, taş binaların olduğu burjuva bir bölgedeki bu 5 yıldızlı Paris otelinin tam önünde Paris’in planlanmış en eski ve en güzel meydanlarından olan Place des Vosges yer alıyor. Yakınlarda çok fazla turistlerin dikkatini çekecek yer yok desek de Victor Hugo müzesi birkaç dakikalık, Notre Dame Katedrali ve Paris’te bizim en sevdiğimiz yerlerden biri olan Sen Nehri’nin ortasındaki minicik ada Ile Saint Louis 10 dakikalık yürüme mesafesinde. Lüksemburg Bahçeleri’ne veya Jardin Plantes’e de yine geze geze yaklaşık yarım saatte gidebiliyorsunuz.

Arkasına saklandığı duvarları geçmeyi başaranların karşılaşabildiği Le Pavillon de la Reine’in avlusu.

Hemen yakınlardaki Victor Hugo müzesinden adını alan Victor Hugo odası.

En güzel 5 yıldızlı Paris otellerinden biri olan Le Pavillon de la Reine’yi beğendiyseniz rezervasyonunuzu buradan Booking.com üzerinden yapabilirsiniz.

Bonus 11. En sıra dışı 5 yıldızlı Paris oteli Molitor Paris Hotel:

Şimdi sıra geldi en güzel 5 yıldızlı Paris havuzuna; doğru okudunuz buraya sadece en güzel 5 yıldızlı Paris oteli dersek haksızlık ederiz. Otele havuz yapmamışlar, havuza otel eklemişler dedirtecek Paris’in en ilginç 5 yıldızlı otellerinden birisi burası çünkü. Molitor Paris oteli şehrin en sıra dışı otellerinin başında geliyor. Otelin tarihi anlattığımızda siz de muhtemelen bize hak vereceksinizdir.

Molitor Paris oteli bundan neredeyse yüz yıl önce 1929 yılında Tarzan tarafından; evet doğru siyah beyaz filmlerden hatırlayacağınız aaaa-ah-ah-ah-aaaaah çığlığını atan Tarzan tarafından, açılmış bir havuzmuş. Kendisi aynı zamanda olimpiyatlarda altın madalya kazanmış bir yüzücü imiş. Böyle olunca da Molitor, eğlence ve haz dolu Parislileri çeken bir yer haline gelmiş. Hatta bu havuz o kadar meşhurmuş olmuş ki adını nükleer testlerin yapıldığı adadan alan, giymeye cesaret edecek manken bulunamayan ve sonunda gece kulübü dansçısının ilk defa giydiği bikini bile dünyaya burada tanıtılmış. Havuz, kışın bile boş durmamış, bu sefer de buz pateni pisti olarak kullanılmış.

Fakat bu güzel, kahkahaların havuzun duvarlarında yankılandığı günler 1980lerin sonunda sona ermiş ve Molitor sosyetik Parisliler tarafından terk edilince havuz kapanmış. Molitor yalnız geçen günlerden sonra mutluluğu underground dünyasında bulmuş. E düşenin dostu olmaz demişler. Bulduğu mutluluk duvarlarının grafittiler ile dolması ile sonuçlanmış. Ama Molitor bu, pes eder mi hiç. Pes etmemiş ve bir zamanlar fakir ama gururlu bir havuz vardı diyerek kapılarını Paris’in en güzel 5 yıldızlı otellerinden biri olarak tekrar açmış. Otelin çok keyifli ve güzel bir de videosu var. Onu da buradan seyretmenizi tavsiye ederiz ki otel hakkında daha iyi bir fikir sahibi olabilin.

Otelin odaları da otelin neredeyse tarihi kadar ilginç çünkü eski soyunma kabinleri birleştirilerek otel odası haline getirilmiş. Art deco otelin odalarının neredeyse tamamı ise havuz manzaralı.

Molitor Paris otelinin konumuna gelince kendisi Parc des Princes ve Roland Garros’a yakın en güzel Paris otellerinden birisi olur. İkisine de sadece birkaç dakika uzaklıkta. Eğer Paris’e futbol veya tenis için geliyorsanız ve cebinizdeki nakit fazla / kredi kartınızın rengi mat siyah veya platin gri ise bu otel tam size. Tabii böyle olunca Paris’in daha turistik yerlerine biraz uzak olduğu anlamı da doğuyor. Fakat Paris metrosunun çözemeyeceği hiçbir şey yok, otelden yaklaşık yarım saatte Louvre Müzesi’ne de, Eyfel Kulesi’ne de gidebilirsiniz, tabii taksiye binmeyi tercih etmezseniz.

Molitor Paris Hotel’in avlusu kocaman bir havuz 🙂

O zamanlar da suya uzanmış ayakların fotoğrafı çekiliyormuş (@mltrparis).

Otel sanki bir cruise gemi gibi.

Diğer Paris otellerinin XV. Louis tarzı size göre değilse Art Deco için bu oteli tercih edebilirsiniz.

Paris’in en güzel ve en ilginç 5 yıldızlı otellerinden Molitor’u beğendiyseniz ve Paris seyahatinde Molitor’da kalırız diyorsanız rezervasyonunuzu buradan Booking.com üzerinden yapabilirsiniz. Böylece bize destek olduğunuzu da hatırlatmaya gerek yok sanırız.

Umarız en güzel 5 yıldızlı Paris otelleri yazımızı keyifli bulmuşsunuzdur. Birçok kaynaktan yararlanıp en özel, en ilginç, en tarihi, en güzel beş yıldızlı Paris otellerini bulmaya çalıştık. Sadece pahalı olması bir otelin iyi olduğu anlamına gelmediği için farklı özelliklerine göre otelleri değerlendirdik. Eğer siz de Paris’in en güzel 5 yıldızlı otellerinden birini beğendiyseniz ve Paris seyahatinizde bu otellerden birinde kalmayı düşünürseniz rezervasyonlarınızı sayfadaki linkler üzerinden yaparsanız bize de destek olmuş olursunuz. Biz de böylece daha fazla yazı yazabiliriz. Umarız ki Paris tatiliniz çok güzel geçer ve uzun süre anlatacak anılar ile geri dönersiniz.

Bu arada eğer aklınıza otellerin niçin hiçbirinin fiyatı olmadığı ile ilgili bir soru geldi ise onu da açıklayalım. Buradaki otellerin fiyatları doluluğa, sezona, indirimlere, kalınacak tarihe kalan gün sayısına göre o kadar çok değişiyor ki sabit fiyatları eklesek yanıltabilirdik. Bu oteller iyi hoş da pek bütçeye göre değil diyorsanız diğer Paris otelleri yazılarımızı aşağıda bulabilirsiniz.
[widgets_on_pages id=“Adsense Matched Content”]