Kategoriler
Ana Sayfa Venedik Gezilecek Yerler Tavsiyeleri

Venedik’e Yakın Gezilecek Yerler: Murano – Burano adaları

Venedik’e yakın gezilecek yerler nereler diye merak ediyorsanız Venedik’e yakın adalar rehberimizi okumalısınız. Venedik’e gitmişken görmeniz gereken Murano adası, Burano adası, Lido, Torcello adaları ile ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

[sg_popup id=13246]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]
Venedik’te geçirdiğimiz birkaç günden sonra, sıra geldi ayrılmadan önce Venedik’te görülmesi gereken son yere; Venedik’in adalarına… Venedik ile karşılaştırıldıklarında Venedik’in ada değil de sanki ana karada kocaman bir şehir gibi durmasını sağlayan (teşekkürler görelilik) ondan da küçük Murano, Burano, San Giorgio Maggiore, San Michele, Torcello ve Lido adaları için turunuzun sonunda mutlaka zaman ayırmalısınız. Hatta biraz daha ileri gidip bizim favorilerimiz Burano & Murano adalarına uğramazsanız Venedik ziyaretiniz yarım kalmış bile sayılabilir diyerek sizi biraz daha teşvik edebiliriz.


1. Murano

Venedik’in kuzeyindeki Murano adası cam işlemeciliğindeki ünü ile diğer adalardan belirgin bir şekilde farklılaşıyor. Hatta Venedik’te gezerken gördüğünüz birçok vitrini süsleyen küçük cam heykellerin sebebi de yine burası. Gerçi içlerinden çoğu Çin malı ama zaten bunu işçiliklerinden anlayabiliyorsunuz.

Murano-Burano-Adalari

Adayı anlatmaya geçmeden önce Venedik’ten Murano adasına nasıl gidilir sorusunun cevabını verelim. Öncelikle söylemekte fayda var; tasarruf etmek, az zamanda çok yer gezmek istiyorsanız veya kimselere bağlı kalmak istemiyorsanız en iyisi toplu taşımayı seçmek ki biz öyle yapmıştık, toplu taşıma dediysem vaporettolardan bahsediyoruz. Ayrıca San Marco Meydanı’na yakın iskelelerde Venedik adaları için turlar da düzenleniyor ama ücretleri vaporettolara göre daha yüksek ve başkalarına bağımlı kaldığınızdan dilediğiniz gibi gezemiyorsunuz. O yüzden tavsiyemiz vaporetto…

ACTV’nin DM, LN ve 41, 42 nolu vaporetto hatları ile (geceleri ise N) Venedik’in birçok iskelesinden Murano’ya gidebilirsiniz. Uzun süre beklemenize gerek kalmadan hatırlatalım her ne kadar çok turistik olsa da Dükalar Sarayı’nın önündeki iskelelerden adalara vaporetto kalkmıyor. San Marco Meydanı’na en yakın istasyon ise Arsenale’e doğru giderken (San Marco Meydanı’ndan doğuya doğru 500-600 metre yürümeniz gerekiyor) karşınıza çıkacak S. Zaccaria Piazza San Marco iskelesi. Bu arada istasyonun adında Piazza San Marco geçmesine aldanmayın meydana yakın üç istasyonun adında da San Marco adı geçiyor.

Murano-Burano-Adalari

Bir not daha S. Zaccaria iskelesinde aslında yan yana iki iskele var ve iki iskelede de farklı hatlar duruyor. O yüzden doğru iskeleyi seçmek önemli. İskelelerdeki bilgilendirme ekranlarına bakmak boşuna beklememek için faydalı olacaktır. Eğer Venedik’ten Burano ve Lido adalarına da gitmeyi planlıyorsanız en iyisi LN hattı böylece kafayı fazla karıştırmadan önce Murano’da iner biraz gezer sonra aynı iskeleden LN’ye biner Murano’dan Burano’ya geçersiniz. Burano’dan da Lido’ya yine LN hattı ile gidebilir ve oradan da aynı hat ile Lido’dan Venedik’e ulaşabilirsiniz. Kısacası Venedik > Murano > Burano > Lido > Venedik en verimli rota olacaktır.

Ekonomik olması için tercihinize göre 7 €’ya 60 dakika geçerli bileti alabileceğiniz gibi 12 saatlikten (18 €) 7 günlüğe (50 €) farklı seçeneklerde biletlerden birini de seçebilirsiniz. Venedik’te ulaşım için ilgili sayfada daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

Murano’ya giderken, lagünün üzerindeki yansıması ile gözlerimizi alan ama bir yandan da Venedik’i silüete çeviren güneşin altında ilerlerken puslu görünümü ile Venedik’in keyfini de çıkarabiliriz.

Murano-Burano-Adalari

Vaporettomuzda adalarda yaşayan insanların keyfine ortak olduktan sonra ise Murano’ya ulaşıyoruz. Siz de eğer LN hattı ile geldiyseniz Murano’ya ulaştığınızda öncelikle iskelenin hemen yakınındaki cam atölyelerinden birinden içeri camdan nasıl bu kadar güzel eserler yaratabildiklerini canlı olarak görebilmek için sızabilirsiniz.

Murano-Burano-Adalari

Cam atölyesinde o kırılgan cam parçasının, dışarıdan bakıldığında güneş kadar sıcak görünen fırında akışkan hale gelmesini, iki elle tutulan bir piponun önünde balon gibi şişirilmesini, soğurken zamanla yarışırcasına şekil verilmesini izlemek artık unuttuğumuz el emeğini ne kadar özlediğimizi hatırlatmıştı.

Murano-Burano-Adalari

Yeri gelmişken söyleyelim Murano’nun cam işlemeciliği ile meşhur olmasının sebebi Venedik Cumhuriyeti’nin şehirde cam atölyeleri nedeni ile çıkacak ve uzaklardan, ana karadan bile görünebilecek yangınlardan korkması ve tüm zanaatkarları Murano’ya zorunlu olarak sürmesi imiş. Bunun sonucunda da adilane bir şekilde meşhur Venedik camı ismi yerini Murano camına bırakmış. Cam işçiliğinde kurdukları tekeli korumak için Venedik’ten ayrılmalarına uzun yıllar izin verilmeyen camcılar öyle ki kazandıkları özel statü sayesinde zengin ailelerden kız bile alır hale gelmişler; bilmiyorum bizdeki camcıya da böyle kız veriyorlar mı?

Eğer Murano’da vaktiniz varsa Cam Müzesi’ni (Museo del Vetro) de gezebilirsiniz. Müzeden 13 €’ya alacağınız biletlerle Salı ve Perşembe günü önce 14:30’daki rehberli tura katılabilir, ardından 16:00’da Zanetti Cam Okulu’ndaki cam ustasının koreograf edası ile şekil verirken camı dans ettirişine birinci elden şahit olabilirsiniz (13 €, Museum Pass sahiplerine 10 €). Bu turdan sonra artık Paşabahçe mağazasına girdiğinizde züccaciye dükkanına giren fil sendromuna yakalanmayacağınız da garanti.

Açık: 1 Nisan-31 Ekim 10:00-18:00; 1 Kasım-31 Mart 10:00-17:00

Kapalı: 25 Aralık, 1 Ocak ve 1 Mayıs

Giriş: 8 € (Museum Pass veya Venedik Card’ınız varsa ücretsiz)

Murano gezisinin sonunda camın bu kadar emek istediğini ve Murano’daki mağazalarda da emeğin ne kadar pahalı olduğunu camdan bir vazonun etiketini görmemizle anladıktan sonra maalesef Murano’dan evimizi süsleyecek cam avize alalım hayalimiz cam bir baloncuk gibi parçalara ayrılıyor. Sonrasında da en azından ufacık ama gerçekten ufacık bir hatıra eşyası alsaydık düşüncesi ile Burano’ya gitmek için iskeleye doğru yola koyuluyoruz.

Murano-Burano-Adalari

Murano-Burano-Adalari


2. Burano

Murano’yu beğendiyseniz güzel bir haberimiz, sıradaki ada Murano’dan daha güzel…. Eğer Murano’yu beğenmediyseniz size de bir haberimiz var, sıradaki ada gerçekten Murano’dan daha güzel… Hatta çok fazla vaktiniz yoksa doğrudan bu adaya gidebilirsiniz de, bu ada dediğimiz yer ise bol bol Murano ile karıştırdığımız ve “Murano muydu Burano muydu” sorusuna maruz kalan Burano.

Murano-Burano-Adalari

Adayı anlatmadan önce nasıl ulaşacağınızı paylaşalım, Murano’dan Burano’ya ve Venedik’ten Burano’ya LN hattı ile gidebilirsiniz. İsterseniz Venedik’te ulaşım için ilgili sayfada daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

Adanın en güzel yanı otantik ve rengarenk evleri. Burano adasındaki evler o kadar renkli ki insanın aklına iki soru takılıyor; ya parası kalmayan postmodern boyacı eline geçirdiği her renkte boya kovası ile evleri boyamaya girişmişti, ya da mahalle sakinleri aralarında anlaşmış ve herbiri evini farklı renge boyatıyordu. Rengarenk dememiz hafife alınmasın, örneğin Burano’da mavi dendiği zaman akla açık mavi koyu mavi yerine; alice mavisi, bondi mavisi, kobalt mavisi, bebek mavisi, kraliyet mavisi, camgöbeği mavisi gibi onlarca çeşit maviden birinin gelmesidir.

Murano-Burano-Adalari

Murano-Burano-Adalari

Murano-Burano-Adalari

Burano’nun renkli evleri dışında meşhur olduğu bir konu daha var; o da dediklerine göre dünyanın en güzel dantelleri… Dantellerin hikayesi de oldukça ilginç; Buranolu bir kadının ince ince tığı ile örmeye başladığı danteller, önce Venedikli asilzadelerin tatil için gittikleri Kıbrıs’a gitmiş, orada dantel nakış ile karışmış ve Lefkara Nakışı adını almış. Sonrasında da Leonardo da Vinci Kıbrıs’ı ziyaret ettiğinde bu nakışı görmüş ve Milano Katedrali’nde kullanmış ve Last Supper tablosunda da nakışın resmini çizmiş. Böylece Burano danteli uzun bir yoldan da olsa tüm Avrupa’da tanınır hale gelmiş. 14. yüzyıl globalizasyonu da bu olsa gerek… 🙂 Şimdi de 21. yüzyıl küreselleşmesinin sonucu olarak Burano’da satılan dantellerin çoğu Çin’den geliyor ve 5-6 €’ya, saatlerce ince ince işlenmiş gibi duran danteller sokaklardaki dükkanların vitrinlerini süslüyor.

Murano-Burano-Adalari

Eğer Burano danteli ile ilgili daha fazla bilgi almak, canlı olarak dantelin nasıl işlendiğine şahit olmak ve sokaklarda gördüğünüz genellikle Çin işi danteller ile yetinmek istemiyorsanız Dantel Müzesi’ni(The Lace Museum-Museo del Merletto) mutlaka gezmelisiniz.

Açık: 1 Nisan-31 Ekim 10:00-18:00; 1 Kasım-31 Mart 10:00-17:00

Kapalı: Pazartesi, 25 Aralık, 1 Ocak ve 1 Mayıs

Giriş: 5 € (Museum Pass veya Venedik Card’ınız varsa ücretsiz)

Adadan ayrılmadan önce son olarak bizim de şans eseri bulduğumuz San Martino Kilisesi’ne de uğrayabilirsiniz.

Murano-Burano-Adalari


3. Torcello

Eğer turist dolu Venedik’ten sıkıldıysanız ve biraz daha ıssız bir yer arıyorsanız doğru adres, Burano’dan T (Traghetto Torcello) ve N (Night Service) hatları ile gidebileceğiniz Torcello. Issız derken abartmıyoruz çünkü İtalya’nın 59.464.644 kişilik nüfusunu hesaplayan nüfus memurlarının en az zorlandıkları yerlerden olan Torcello’da neredeyse bir vaporetto dolusu insan yaşıyormuş. Torcello’nun Venedik’ten tek farkı nüfusu da değil, lagün ve toprak arasındaki savaşın açık bir şekilde kara lehine sonuçlandığı bir yer burası. Öyle ki kanallar burada yerlerini derelere bırakmış bile diyebiliriz.

Torcello’da görülmesi gereken en önemli yer ise Torcello Katedrali… Adaya geldiğinizde görmemeniz imkansız gibi çünkü oransal olarak, biraz da abartma hakkımızı kullanırsak, neredeyse adadaki diğer binaların toplamına eşit büyüklükte çünkü 🙂

Murano-Burano-Adalari


4. Lido di Venezia

Adalar gezimizde sıradaki durağımız Venedik Lagünü’nü, Adriyatik Denizi’nin şiddetinden doğal dalgakıran gibi koruyan biraz da sosyetik Lido di Venezia.

Venedik’ten Lido’ya gidişte isterseniz San Marco Meydanı Giardinetti ve S. Zaccaria iskelelerinden kalkan Alilaguna’nın R ve B hatlarını veya yine San Marco Meydanı’na yakın Vallaresso ve S. Zaccaria iskelelerinden kalkan ACTV’nin 1 ve 2 nolu vaporettolarını kullanabilirsiniz. Burano’ya kadar geldiyseniz de Burano’dan Lido’ya gitmek için ACTV’nin LN (Laguna Nord) vaporettosunu kullanabilirsiniz. ACTV ve Allilaguna farkı ve fiyat bilgileri için Venedik’te ulaşım sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Lido di Venezia’nın sosyetik havasını anlatacak en iyi hikaye 1928 yılında bir gün Ford şirketinin başkanı Henry Ford’un Hotel Excelsior’a gelmesi ile başlıyor. Ford gelirken yanında golf sopalarını da getirmiş ama o zamanlar bırakın Lido’yu veya Venedik’i İtalya’da bile golf sporunun ne olduğunu kimse bilmiyormuş. Hikaye buraya kadar bile yeterince aristokrasi kokuyor olsa da daha bitmedi Ford bu durumdan şikayetçi olmuş ve 1. Uluslarası Müzik Festivali (1930), 1. Venedik Film Festivali (1932) ve 1. Tiyatro Festivali’nin (1934) de yaratıcısı arkadaşı Kont Giuseppe Volpi di Misurata’ya durumu anlatmış. Bundan sonrası tahmin edilebilir tabii ki; iki yıl içinde Lido dünya sosyetesinin buluşma noktası golf sahasına kavuşmuş olmuş.

Venedik’te ne aramıyorsanız bulacağınız, Venedik’te ne arıyorsanız da bulamayacağınız bir yer Lido. Burada vaporettolar yerlerini otobüslere, tarihi binalar yerlerini yazlık beldelerinde görmeye alışık olduğumuz beton binalara bırakıyor. Lido’nun Venedik’e tek üstün geldiği yan ise Adriyatik Denizi’ne girmenizi sağlayacak kumsala ve Kuzey İtalya’nın güneşi ile bronzlaşmanızı sağlayacak şezlonglara sahip olması. Üstelik, eğer yüksek bir beklenti ile plaja gitmezseniz çok da kötü olduğu söylenemez 🙂 Alışveriş yapmak ve turist tuzağı kafelerde dinlenmek istiyorsanız da iskelenin hemen devamındaki ana cadde Gran Viale Santa Maria Elisabetta’yı da gezebilirsiniz.

Aslında Lido’ya gelmişken yapılacak en güzel aktivite kayak ve atış yerine kendinize has bisiklet ve yüzmeden oluşan biatlon çeşidini icat etmek ve adayı bisiklet ile dolaşıp, yoruldukça da denize girip serinlemek olacaktır.

Bu arada Venedik’te yüksek fiyatlar ile konaklamak yerine alternatif olarak belki Lido’daki otelleri de kalınabilecekler yerler listesine ekleyebilirsiniz.


5. San Giorgio Maggiore

Çok fazla vaktiniz yok ama Venedik’e gelmişken yakınlarda başka bir ada daha görmek istiyorsanız, San Giorgio Maggiore adası tam size göre. San Marco Meydanı’ndan bir atış atım mesafedeki San Giorgio Maggiore adası Venedik’in küçültülmüş modeli gibi… Adaya gelindiğinde gidilmesi gereken yerlerden birisi de; aslına bakarsanız bırakın gezilecek yeri adada zaten çok fazla yer yok, ada ile aynı ada sahip San Giorgio Maggiore Kilisesi. Kilisenin çan kulesine çıkarsanız da en güzel Venedik manzaralarından birine tanıklık edebilirsiniz.

Umarız Venedik’teki adalar ile ilgili yazımızı beğenmişsinizdir. Bu yazımızı beğendiyseniz diğer Venedik yazılarımız da ilginizi çekebilir. Ayrıca destek olmak isterseniz de otel rezervasyonunuzu sayfamızdaki linkler üzerinden yapabilirsiniz.


Venedik otel tavsiyelerimiz:

Diğer Venedik yazılarımız:


Daha fazla gezilecek yer için takip edin: