Kategoriler
Ana Sayfa Paris Otel Tavsiyeleri

10 Sıra Dışı ve Ekonomik Paris Otel Tavsiyesi

[sg_popup id=13213]
[widgets_on_pages id=“Adsense Auto Ads”]
Paris’te kendinize kalacak güzel, ekonomik ve ilginç bir otel arıyorsanız 10 Sıra Dışı ve Ekonomik Paris Otel Tavsiyesi yazımız tam size göre. Sıra Dışı ve Ekonomik Paris Otel Tavsiyesi yazımızda elimizden geldiğince Paris’in uygun fiyatlı, ilginç otellerini bir araya getirmeye çalıştık. Listeyi hazırlarken mümkün olabildiğince Paris’in merkezindeki otelleri seçtik ki Paris’te harcayacağınız kıymetli vaktinizi labirent gibi metro istasyonlarında hangi renkli metroya binecektik diye harcamayın. Tabii ki Paris öyle ufak şehirler gibi de değil. Bu nedenle her yere yakın bir Paris otel tavsiyesi vermek de kolay değil. Eyfel Kulesi’ne yakın olan otel Notre Dame Katedrali’ne yakın olmayabiliyor. Yani Paris’in meşhur “her yeri metro ile bağlamışlar ya” dedirten metrosunu mutlaka kullanacaksınızdır 🙂 Bu arada ekonomik Paris otel tavsiyesi dediğimiz için söyleyelim uygun fiyat herkesin bütçesine göre farklılık gösterebilir. Kimileri için hosteldir uygun fiyatlı otel, kimileri için ise üç yıldız ve altındaki otellerdir uygun fiyatlı. Bu yüzden bu Paris Otel Tavsiyesi yazımızda farklı bütçelere göre otelleri anlatmaya çalışacağız. Otel sıralamasını da en uygun fiyatlı otelden başlayacak şekilde yaptık ki kolaylık olsun. Tabii çoğunun bir ortak noktası var; o da genellikle odaların ufak olması 🙂 Paris otel tavsiyesi yazımıza başlamadan önce otellerin fiyatlarını niye yazmadığımızı da paylaşalım. Otellerin fiyatları yok promosyondu, yok son bir oda kaldı diye gününe göre yarı yarıya fark edebiliyor, yazacağımız fiyat da pek anlamlı olmayabiliyor.




Son bir not daha eğer yazılarımızı beğeniyorsanız ve destek olmak isterseniz rezervasyonlarınızı yazımızdaki booking.com linklerinden yapmayı unutmayın ki biz de daha çok yazı yazabilelim 🙂 Şimdiden keyifli bir Paris tatili dileriz. Gözünüzü korkutmak gibi olmasın ama Paris’te kötü bir otel seçimi yaparsanız başınıza gelecekleri de buradan okuyabilirsiniz; tecrübeyle sabittir.


1. Eşi benzeri pek olmayan Paris otel tavsiyesi arayanlar için Hotel de Nesle:

Sıradaki Paris oteli rutin otel konseptinin biraz uzağında. Öyle uzağındaki bu Paris oteli sanki tüm dünyayı gezmiş, gittiği her ülkeden hatıralar almış, aldığı eşyaları atmaya bir türlü kıyamamış, bol kedisi olan, kedilerinin her an kırılacak gibi duran eşyaların arasından sürtünerek geçtiği bir ev sahibinin evi gibi. 

Paris-otel-tavsiye

Fincanlar, tabaklar, tablolar, kurutulmuş çiçekler ile çıfıt çarşısı gibi 🙂 

Hotel de Nesle’nin odaları da kendisi gibi farklı. Hiçbiri diğerinin aynısı değil. Ama hepsi biraz derbeder, hepsi biraz bohem. Bazı odalar antik Mısır, bazıları Notre Dame’ın Kamburu, bazıları Afrika’da safari temalı. 

Paris otel tavsiye

Odalarda aradığınız şatafat olmayabilir ama odaların dekorlarının ilginç olduğu kesin.  

Lokasyonunu da anlatalım. Bu Paris otelinini tavsiye etme nedenlerimizden birisi de konumu. Seine Nehri’nin sol kıyısında, Notre Dame ve Louvre Müzesi’ne yaklaşık 500 metre uzakta. Otelin eksileri yok mu, var tabii… Odalarda televizyon yok ki kimileri için bu olumlu bile olabilir 🙂 Çoğunun olmasa da bazılarının banyoları ve tuvaletleri ortak 🙂 Klima mı? Vantilatör ne güne duruyor, hele pencereleri açıp temiz hava almak varken… Paris otel tavsiyemizi beğendiyseniz rezervasyonunuzu buradan yapabilirsiniz. Bu arada rezervasyon yaparken dikkat edin bazı odalar ortak banyolu… 




2. Yaşını göstermeyen Paris otel tavsiyesi Hotel de la Paix Montparnasse:

130 yıllık bu Paris oteli uygun fiyatları ile Paris’in güzel ve gizli otellerinden birisi. 130 yıllık dediysek klasik tarzda …

Kategoriler
Amsterdam Alışveriş Tavsiyeleri Ana Sayfa Öne çıkanlar Paris Alışveriş Tavsiyeleri Roma Alışveriş Tavsiyeleri

8 Adımda Tax Free Nasıl Alınır?

[sg_popup id=13013]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]
Euroları harcayıp alışveriş yaptınız ve sıra geldi biraz tasarruf etmeye. Alışveriş yapılırken de tasarruf edilir miymiş demeyin. Zaten artık markalar ürünlerini her ülkedeki mağazalarında aynı fiyat ile satıyor, ha oradan almışım ha buradan da demeyin. En azından biz demiyoruz, bugüne kadar da bu sayede fena tasarruf etmedik 🙂 Fena derken bu sayede yaklaşık %20 indirim elde edebiliyorsunuz. Bunun için de en kolay yol aslında tax free yani vergisiz alışveriş. Sadece aklınıza havaalanındaki “duty free”ler gelmesin bunun için. Roma sokaklarında dolaşıp bavullar dolusu yaptığınız alışverişin de vergi iadesini alabilirsiniz. Zaten bu konuda deneyimli olanlar tax free için hangi formu dolduracaklarını, tax free hesaplamasını, tax free oranlarını, ne kadarlık alışveriş yaparlarsa tasarruf edeceklerini, tax free tutarının nasıl geri alınacağını çok iyi öğrenmiş, işin uzmanı olmuştur. Eğer siz “İtalya’dan aldım canım bunu…”, “Fransa’da bir butikten, buralarda bulamazsın…” demiyorsanız belki sizin işinize yarayabilir yazdıklarımız 🙂 Tax free nasıl alınır, tax free alışveriş nasıl yapılır adım adım anlatmaya çalışalım.

Tax free nasil alinir

Bu arada üstüne basarak hemen söyleyelim; çok sevmiyoruz blogumuzda böyle “tax free, duty free” gibi yabancı kelimeleri kullanmayı ama en kolay anlaşılır yolu bu. Ne de olsa kimse havaalanına gittiğinde gümrüksüz mağazadan vergisiz bir parfüm alayım demiyordur 🙂

Ama once tax free hakkında biraz bilgi verelim, tax free nedir, tax free oranları nelerdir, tax free nereden geri alınır, hangi ürünlerde tax free vardır, tax free neleri kapsar diye merak edenler için. Ohoo biz bunları zaten biliyoruz diyorsanız siz bir sonraki bölüme geçebilirsiniz 🙂




Tax free nedir?

Yabancı bir ülkeye tatile gittiniz ve alışveriş yaptınız. Bu yaptığınız alışverişteki vergi o ülkede yaşamadığınız için size yol, su, elektrik olarak dönmese de olur, o parayla kendime bir şeyler alırım diyorsanız işte buna tax free diyorlar. Anlayacağınız “fiş almazsak n’olur” durumunun resmi hali. Ama tabi ki böyle bir şey demiyoruz ne de olsa bir alışveriş bir fiş, fişini de al Mustafaliy (çocukken adamın adını böyle sanıyordum ya) kamu spotları ile büyümüş bir nesiliz biz 🙂

Ama yanlış anlaşılma olmasın tax free alışverişte önce vergiyi ödemeniz gerekiyor, ancak sonra geri alabiliyorsunuz.

Tax free oranları nelerdir?

Tax free aslında aldığınız ürüne göre değişiyor. Vergisi az olan ürünlerde doğal olarak daha düşük oranda vergi iadesi alıyorsunuz. Ülkeler arasında da vergi oranları değişiyor.

Böyle olunca tax free ile şu kadar tasarruf ediyorsunuz demek o kadar kolay değil. Örneğin İtalya’da gıdada %10, sebze – meyvede %4, diğer ürünlerde ise %22 vergi var. Almanya’da ise standart vergi oranı %19, gıda ve kitaplardaki vergi oranı %7.

Tax free nereden geri alınır?

Tax free’nin genellikle havaalanlarından geri alındığı düşünülse de şehir merkezlerinden ve bazı alışveriş merkezlerinden de alınabiliyor. Aslında doğruyu söylemek gerekirse biz de böyle olduğunu bilmiyorduk. Ta ki Berlin’de KADEWE alışveriş merkezinde bir mağazadan ellerimiz poşetler ile çıkıp da karşımızda tax free masasını görene kadar.

Siz de gittiğiniz şehirde, havaalanı dışında nerelerden tax free başvurusu yapılabiliyor öğrenmek isterseniz buradan kontrol edebilirsiniz.

Tax free neleri kapsar?

Seyahat eden kişinin bavulunda taşıyabileceği neredeyse her şeyi kapsıyor. Elektronikten gıdaya, aksesuardan kıyafete birçok üründe indirim kazanabiliyorsunuz. Mesela iWatch alacaksanız tax free …

Kategoriler
Ana Sayfa Roma Yeme-İçme Tavsiyeleri

En İyi 10 Roma Pizzacısı

[sg_popup id=13376]
[widgets_on_pages id=“Adsense Auto Ads”]
Roma’ya kadar gitmişken en güzel Roma pizzacılarında Roma’nın en lezzetli pizzalarını yemeden dönmek olmaz. Sonra buralara geri döndüğünüzde arkadaşlarınıza ne anlatacaksınız, nasıl diyecekseniz ki biz Roma’da şöyle güzel pizza yemiştik, margaritaları böyle güzeldi, işin sırrı malzemede canım, hamur dediğin şöyle hafif kıtır kıtır ve ince olmalı, kenarları da azcık yanmış olmalı diye 🙂 Eğer bunları arkadaşlarınız sıkılıncaya kadar her pizza sofrasında söylemek istiyorsanız Roma pizzacı tavsiyeleri yazımızı mutlaka okumalısınız. Yok eğer sürekli söyleyip arkadaşlarınızı kaçırmak istemiyorsanız da yazımızı okuyabilirsiniz: işte karşınızda en iyi 10 Roma pizzacısı!

Ama hemen öncesinde Margarita pizzasının adının niye Margarita olduğuyla ilgili kült bir bilgiyle başlayalım. 1889 yılında Kraliçe Margarita Napoli’deki Pizzeria Brandi’yi ziyarete gelmiş. O günkü pizzacı İtalyan bayrağının üç rengini simgeleyen domates, mozzarella ve fesleğenden kraliçeye özel pizza yapmış ve sonrasında da bu pizza pek meşhur olup Margarita adını almış. Bugün için yemek tarifimizi de verdiğimize göre en iyi Roma pizzacıları yazımıza kaldığımız yerden devam edebiliriz.




1. Roma’nın bizce en güzel pizzacısı Pizzeria Baffetto:

Roma’ya gittiğimizde içeri girmek için kapısında kedi gibi beklediğimiz, içeri girdiğimizde bizdeki kebapçılar gibi duvarları burada yemek yiyen İtalyan futbolcuların fotoğrafları ile dolu (yanlış hatırlamıyorsak bir tanesinde Maldini ve Baffetto yan yanalardı) bir yerdi Pizzeria Baffetto. Burası mütevazi duruşunun altında o kadar lezzetli pizzalar barındırıyor ki kendisine özel bir sayfa ayırdık. Pizzeria Baffetto ile ilgili yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Roma pizza 1

Pizzeria Baffetto’daki soframız





2. Trastevere’de karnınız acıkırsa Pizzeria da Ivo:

Roma’da eğlence hayatının merkezi Trastevere’ye gider, karnınız acıkır ve canınız Roma’nın en güzel pizzalarından birini isterse doğruca gideceğiniz yer Pizzeria da Ivo olmalı. Kaldırımın üzerine atılmış plastik sandalyelere eşlik eden en az onlar kadar basit masalara, içeride fırından çıkıp tavan boyunca ilerleyen garip görünümlü havalandırma borusuna, duvarlardaki anlam vermek için zaman harcanması gereken öylesine yerleştirilmiş gibi duran sporcu fotoğraflarına bakmazsanız pizzaları pek bir lezzetli gelecektir. “Ne?! Onunla o gider miymiş! ” demeyenlerdenseniz de buradaki farklı pizza kombinasyonlarını deneyebilirsiniz. Fiyatlar da alıştığımız eve paket servis yapan pizzacılar ile karşılaştırıldığında bile pek yüksek değil. Tabi ufak bir pizzacı olduğu için kalabalık olmadan gitmek iyi olur, önceden söyleyelim (Via di S. Francesco a Ripa, 158).


3. Ne kadar dağınık o kadar lezzetli pizzalar yapan Pizzeria da Ricci:

Kuvvetle muhtemel Roma’nın en eski pizzacısı burası. Yemek yerken selfie’lerin çekilmediği, güzel bir pizza fotoğrafı eşliğinde check-in’lerin yapılmadığı, hatta Roma sokaklarında daha turistlerin bile olmadığı zamanlardan beri bu pizzacı varmış. Taa 1888 yılında açılmış Pizzeria da Ricci. Ricci’nin pizzaları, zincir pizzacılarda alıştığımız sanki bir üretim hattından çıkmış gibi görünen, üstünde birbirlerine uzaklıkları aynı, simetrik yerleştirilmiş malzemelerin olduğu pizzalara hiç benzemiyor. Pizza hamurunun köşelerinin hafiften yandığı, üstündeki peynirin ayarının kaçıp önce eriyip sonra kabarıp tüm pizzayı ele geçirdiği, mantarların pizzanın bir yerinde çok diğer tarafında hiç olmaması için özenle ama rastgele dağıtıldığı, salamların koca koca doğranıp tüm pizzaya ağırlığını koyduğu bir yer. Önce garipsiyor olsanız da sonra anlıyorsunuz ki pizza ne kadar dağınıksa o kadar lezzetli 🙂 Hamuru da Roma’da alıştığımız incecik, tabağın dışına taşan pizzalara benzemiyor. Daha küçük ama daha kalın hamura, yani …

Kategoriler
Roma Yeme-İçme Tavsiyeleri

Roma’daki En Ünlü 10 Kafe

[sg_popup id=12911]
[widgets_on_pages id=“Adsense Auto Ads”]
Tatile gidip şehrin altını üstüne getirmeyi planlıyorsanız Roma’nın en iyi kafelerini de mutlaka bilmeniz gerekiyor ki Kolezyum’u, Aşk Çeşmesi’ni gezmekten yorulup kendinize soluklanacak bir yer aradığınızda gideceğiniz durak belli olsun. Böylece Roma’nın haritalarda küçük yürürken kocaman görünen sokaklarına, Roma’nın neredeyse anıtsal kafelerinden birinde espressonuzu, kapuçinonuzu yudumlarken hazırlanabilirsiniz. Anıtsal diyoruz çünkü Roma kafelerinden bazıları pek bir meşhur. Hatta bazılarının hikayeleri yaptıkları kahvelerden bile daha ilginç.

Mesela bir zamanlar Roma’nın meşhur kafesi olan Cafe de Paris, La Dolce Vita filmine ilham kaynağı olmuş. Yıllarca şehrin en meşhurları, en zenginleri, en havalılarının geldiği yermiş. Sonraları değerinin yirmide biri gibi düşük bir miktara para aklamak için mafyanın eline geçmiş, nasıl olduysa 🙂 Gerçekte kime ait olduğunun fark edilmesinin ardından mahkeme kararı ile gelirleri mafya karşıtı kullanılmak üzere bir kuruluşa devrolmuş. Ne yazık ki bu meşhur Roma kafesinin hikayesi hüzünlü bitmiş, en azından şimdilik. 2014 yılında sebebi bilinmeyen bir yangın ile büyük hasar görmüş. Küllerinin arasında ne gariptir ki benzin tenekesi çıkmış.

Aslında Roma’da benzer durumda bir sürü mekan varmış ama bizim konumuz onlar değil 🙂 Biz gidebileceğiniz en güzel Roma kafelerini anlatmaya devam edelim. İşte Roma’nın en güzel kafeleri…



1. Gogol ile aynı kafeye gitmek isteyenler için Antico Caffe Greco:

İspanyol Merdivenleri’ndeki basamaklarda oturup dinlenmek yetmezse dünyanın en meşhur edebiyat kafeleri arasında gösterilen, İtalya’nın ise en eski kafesi sayılabilecek Antico Caffe Greco’ya mutlaka uğramalısınız. 200 yıldır durmaksızın belli belirsiz dumanı tüten sıcacık kahveler yapan Antico Caffe Greco farklı yıllarda da olsa genç sanatçıların Roma’da uğradığı bir yermiş. O genç sanatçılar arasında Byron, Shelley, Goethe ve Gogol da varmış. Hatta Gogol’un Ölü Canlar eserini buradaki masalardan birinde kahvesini içerken yazdığı düşünülüyormuş. Antico Caffe Greco o kadar meşhurmuş ki o dönem bir rehberde hangi saatlerde gidilirse sanatçılar ile karşılaşılabileceği bile yazıyormuş.

İspanyol Merdivenleri’ne gittiğinizde tam karşınızdaki sokaktaki yıllara ve yakınlarında yılmadan açılıp kapanan kafelere meydan okuyan bu Roma kafesine giderseniz içerisinin çok değişmediğini fark edersiniz. “Espresso”nuzu veya “cappuccino caldo”nuzu içerken; havalı görünsün dedik, sıcak cappuccino demek sadece 🙂 duvarları kaplayan tablolara bakarak geçmişe doğru bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Ta ki yanınızdaki masadakiler kahve fincanındaki Caffe Greco Roma A.D. 1760 işlemesini akıllı telefonlarına doğru döndürüp selfie çekene kadar 🙂 Olsun onlar fotoğrafı Instagram’a yüklerken siz kahvenizin keyfini çıkartmaya devam edebilirsiniz. Eğer sadece içeriyi görmek ve kahvenin tadına bakıp çıkmak istiyorsanız masaları değil, barı tavsiye ederiz, daha uygun fiyatlı olduğu için (Via Condotti, 86).

2. İlla çay diyenler için Babington’s Tea Room:

Eğer kahve sizin için çok bir şey ifade etmiyor, Roma’dayken bile “yorgunluğumuzu atacak bir çay olsaydı keşke” diyorsanız İspanyol Merdivenleri’nden sonra gideceğiniz en güzel Roma kafesi Babington’s Tea Room olacaktır. Hem merak etmeyin 200 küsur yıldır açık olan Antico Caffe Greco’dan yaş itibari ile çok da altta kalır bir yanı yok önereceğimiz kafenin. İspanyol Merdivenleri’nin hemen yanı başında kalan, Babington’s Tea Room, 200 olmasa da 100. yaşını yıllar önce kutlamış bir Roma kafesi.

Kafenin hikayesi de epey ilginç. 1893 yılında İtalya’ya gelen iki İngiliz kadın Roma’da yaşayan İngilizlerin içebileceği çayın hiçbir yerde olmadığını sadece eczanelerde satıldığını fark etmişler ve Babington’s Tea Room’u açmışlar. …

Kategoriler
Roma Otel Tavsiyeleri

En Güzel 10 Ekonomik Roma Oteli

[sg_popup id=12947]
[widgets_on_pages id=“Adsense Auto Ads”]
Roma’ya gitmek için yok pasaporttu, yok uçak biletiydi, yok vizeydi derken zaten çok para harcadık, otele ayıracak doğru düzgün bütçemiz kalmadı diyor, ekonomik ve daha ucuz Roma oteli olsun istiyorsanız aradığınız oteli bulmanıza yardımcı olabiliriz belki. Ucuz Roma oteli arıyorsunuz diye öyle kıyıda köşede unutulmuş yerlerde de kalmanız gerekmiyor. Roma’nın en sıra dışı otellerinde kalıp tasarruf etmeniz de mümkün. Eskiden manastır olan ekonomik bir Roma oteli mi istersiniz, yoksa bir zamanlar düşmanların gözetlendiği savunma kulesi olan uygun fiyatlı bir Roma oteli mi tercih edersiniz, vay efendim “biz sadece ekonomik bir Roma oteli arıyoruz gerisi çok önemli değil” mi dersiniz fark etmez, birçok seçenek mevcut. Anlayacağınız ucuz bir Roma oteli demek illa “zaten yatmadan yatmaya gideceğiz”in karşılığı demek değil. Bu arada söyleyelim elimizden geldiğince en pahalıdan en ucuz otele doğru sıralamaya çalıştık ama otellerin fiyatları malum çok değişken, yarıya düşüp, ikiye katlanabiliyor gününe göre. Son bir şey daha var söyleyeceğimiz. Eğer yazımız işinize yararsa otel rezervasyonunuzu sayfamızdan yaparsanız seviniriz. Bize de daha çok yazı yazmak için destek olmuş olursunuz 🙂 Ve sonunda, işte karşınızda 10 ekonomik Roma oteli.




1. PALMİYEYELER ALTINDA KAHVALTI KEYFİ YAPABİLECEĞİNİZ HOTEL PONTE SISTO:

Diyorsanız ki fiyatlar uygun ve kalacağımız otel Roma’nın tam merkezinde olsun ama bunlar tek başına yetmez biraz da farklı olsun size Hotel Ponte Sisto’yu tavsiye edebiliriz. Roma’nın kalbi sayılabilecek Piazza Navona ve Campo de’Fiori’ye birkaç dakikalık yürüme mesafesinde Hotel Ponte Sisto. Roma gece hayatı için mutlaka uğrayacağınız Trastevere’ye de yürüyerek sadece beş dakika uzaklıkta. Özellikle gece geç saatte dönmek istediğinizde yolun gözünüzde büyümeyeceği bir konumda. Üstelik eskiden de bir manastırmış 🙂

Bu Roma otelinin dekorasyonu öyle “yepyeni, ne de güzel yapmışlar” diyebileceğimiz gibi değil ama otelin palmiyelerin gölgesinde serinlemiş avlusu bu açığı kapatacak kadar konforlu. Kahvaltınızı açık havada yapıp kendinizi bol gezmeli bir Roma gününe hazırlayabilirsiniz.

Ekonomik Roma oteli Hotel Ponte Sisto

Palmiyeler altında güzel bir kahvaltı ile güne başlamak zevkli olabilir

Bahçenin huzuru yetmezse otelin Roma’nın Rönesans dönemi binalarını, Barok mimarisinin çatılarını görebileceğiniz terasına çıkabilirsiniz. Bizim için Roma oteli budur gerisine bakmaya gerek yok diyorsanız, rezervasyonunuzu buradan yapabilirsiniz.


2. ROMA’NIN EN FARKLI OTELİ RESIDENZA TORRE COLONNA:

Sıradaki Roma oteli Roma’nın belki de en ilginç oteli. Roma’da kalabileceğiniz en farklı, en butik ekonomik otel aynı zamanda. Residenza Torre Colonna’dan bahsediyoruz. Niye olduğunu söylediğimizde siz de bize hak vereceksiniz. Bu sadece beş odalı butik otel aslında tarihi bir savunma kulesi. Hem de Ortaçağ’dan kalma, soylu Colonna ailesine ait bir savunma kulesi.

Ekonomik Roma oteli Residenza Torre Colonna 1

Hayatınızda kaç kere Ortaçağ’dan kalma savunma kulesinde kalabilirsiniz ki…

Dışarıdan bakıp uzunlamasına dikdörtgen şeklindeki taş yapıyı gördüğünüzde içeride bir resepsiyon olduğunu, odalarda Nespresso makinesi bile olduğunu tahmin edemeyeceğiniz bir savunma kulesi burası. Residenza Torre Colonna’nın her katında ayrı bir oda var ve odalar ortaçağdan kalma bir binaya yakışmayacak kadar konforlu. Otelin güzel bir de terası var. Otelin konumu da neredeyse mükemmel denecek kadar merkezi. Otelin bir tarafında İspanyol Merdivenleri, Aşk Çeşmesi, diğer tarafında Kolezyum var ve hepsine en fazla 15 dakika yürüme mesafesi uzaklıkta.

Ekonomik Roma oteli Residenza Torre Colonna 2

Otelin her katında bir oda var

Fiyatlar da önceki diğer otellere göre oldukça da …

Kategoriler
Roma Otel Tavsiyeleri

En Güzel 10 Butik ve Küçük Roma Oteli

[sg_popup id=12941]
[widgets_on_pages id=“Adsense Auto Ads”]
Roma’da kalacak güzel bir otel arıyor ama yüzlerce odalı, onlarca katlı, birbirine benzeyen kapıların ardı sıra geldiği upuzun koridorlu otellerde kalmak istemiyorsanız Roma butik oteller rehberimiz tam size göre. Butik otelinizin odasında şömine istiyorsanız, oteliniz İspanyol Merdivenleri’ne tam karşıdan bakmalı hatta o da yetmez İspanyol Merdivenleri ile yan yana olmalı ise, Kolezyum manzaralı akşam yemeği mutlu edecekse sizi, eski bir sarayda kalmazsanız Roma’ya da gelmiş saymıyorsanız kendinizi veya rüzgarda hafifçe sallanan tüllerin arkasında olmalı ise yatağınız buradaki butik Roma otellerinden birini beğeneceksiniz demektir. Üstelik hepsi de merkezi konuma sahipler, kimisi Aşk Çeşmesi’ne kimisi Vatikan’a yakın. Bir de not; butik otelleri en pahalıdan en uygun fiyatlıya doğru dizmeye çalıştık, bütçenize göre istediğiniz yerden başlayabilirsiniz. Tabi yok kampanyaydı, yok yüksek sezondu, yok son bir oda kaldıydı diye fiyatlar da sıralama da değişebilir çünkü aynı butik otelin fiyatı gününe göre %50 fark edebiliyor, tecrübe ile sabit 🙂 Unutmadan, eğer buradaki otelleri beğenirseniz rezervasyonunuzu da buradan yaparsanız seviniriz ki desteğiniz ile biz de yazılarımıza devam edebilelim 🙂 İşte karşınızda en güzel 10 butik Roma oteli.




1. EN İYİ ŞEHİR OTELİ SEÇİLEN J.K. PLACE ROMA:

Roma’da J.K. Place Roma’da kalacak olursanız muhtemelen taksiniz arnavut kaldırımlı ara sokakta durduğunda sizi yanlış bir yere getirdiğini düşünmeye başlayacaksınız. Bagajdan bavulunuzu çıkartırken otelin daracık kapısını gördüğünüzde muhtemelen bu hissiniz biraz daha kuvvetlenecek. Ama kapıdan içeriye adımınızı attığınızda New York’tan Capri’ye, Paris’ten Miami’ye dünyanın ünlü yerlerindeki projelere imza atan tasarımcı Michele Bonan’ın bitmek bilmeyen hayalgücünün ürünü olan doğru otele geldiğinizi anlayacaksınız.

J.K. Place Roma oteli girişinden anlayacağınız üzere 30 odası ile Roma’nın butik otellerinden biri. Hem de ödüllü bir Roma butik oteli. Wallpaper dergisi tarafından en iyi şehir oteli seçilmiş. Bu nedenle biraz daha gönül rahatlığı ile tavsiye edebiliyoruz 🙂

Roma butik otel J K Place Roma

Işıkta uyuyamayanlardansanız yatağınızın perdelerini çekebilirsiniz

J.K. Place Roma’nın konumu da oldukça merkezi. Bu sayede sabah erkenden kalkmaya gerek kalmadan daha turist kalabalıklarından sıra uzamadan Vatikan’a ulaşabilirsiniz. Kahvaltınızı yapıp yaklaşık 10 dakika yürüyerek Vatikan sırasının en önünde çalışkan öğrenci edası ile beklemeye başlayabilirsiniz. Tam Vatikan ve İspanyol Merdivenleri’nin arasında kaldığından Roma’da gezeceğiniz birçok yere çok yakın. Cazip geldiyse buradan rezervasyon yapabilirsiniz.

Roma butik otel J K Place Roma

J.K. Place Roma otelinin keşke eve de yapsak diyeceğiniz lobi kütüphanesi


2. ÜNLÜ MODACI SALVATORE FERRAGAMO’NIN OTELİ PORTRAIT ROMA:

J.K. Place Roma otelini beğenirseniz muhtemelen Portrait Roma’yı da seversiniz. Bunun en önemli sebebi ikisinin de mimarının aynı kişi olması 🙂 Portrait Roma otelinin kurucusu ise ünlü modacı Salvatore Ferragamo. Bunlardan başka bir neden daha var Portrait Roma otelini sevebilecek olmanızın. Burası güzel bir Roma butik oteli olduğu gibi aynı zamanda apart otel. Yani minik mutfağında hazırlayıp çantanıza atacağınız sandviçleriniz sayesinde Roma sokaklarını aralıksız gezebilirsiniz. Ama yok biz otelde bir şeyler yeriz diyorsanız terasında Roma manzarası ile kahvaltı etmenizi de öneririz. 14 odalı bu Roma otelinin yeri de çok çok güzel. Ünlü lüks moda caddesi Via Condotti’deki Salvatore Ferragamo mağazasının hemen üstünde. İspanyol Merdivenleri’ne de hani derler ya bir taş atım mesafesinde. Roma’da kalacağınız otel seçeneği olarak uygun bulduysanız rezervasyonunuzu buradan yapabilirsiniz.

Roma butik otel Portrait Roma

Portrait Roma’nın İspanyol Merdivenleri manzaralı terası




Kategoriler
Ana Sayfa Roma Otel Tavsiyeleri

En Güzel ve Şık 10 Roma Otel Tavsiyesi

[sg_popup id=12945]
[widgets_on_pages id=“Adsense Auto Ads”]
Yaşlı ama dinç sokaklarında dolaşırken, kendinizi tarih kitaplarının sayfalarının arasında gezinir gibi hissedeceğiniz alımlı Roma’ya gidiyor ve Roma seyahatinizin hak edeceği, zarif otellerde kalmak istiyorsanız bu yazımızı mutlaka okumalısınız. Roma otel tavsiyeleri yazımızda Roma’nın en güzel otellerini, Roma’da kalabileceğiniz en şık, en moda, en havalı otelleri bir araya getirdik. Böylece gündüzleri Roma’nın harikulade eserleri arasında zamanda seyahat eder gibi dolaştıktan sonra akşamları da Roma’nın en güzel otellerinde kalabilirsiniz. Ama önceden söyleyelim, buradaki oteller birazcık masraflı. Roma’daki diğer otel seçeneklerini de görmek isterseniz buraya bir göz atmanızı öneririz. Ama yok biz zaten Roma’nın en güzel otellerinde kalmak için kesenin ağzını biraz daha açmaya gönüllüyüz diyorsanız hadi o zaman en muhteşeminden başlayalım. Anlatmaya başlamadan önce bir de not. Otelleri en pahalıdan en ucuz otele doğru dizdik, bütçenize göre de değerlendirebilesiniz diye. Ama tabi ki fiyatlarda oda tipine, doluluğa ve tarihe göre değişiklik olabiliyor 🙂 Sözü daha fazla uzatmadan Roma otel tavsiyelerimize başlayalım.

Son bir şey daha, eğer Roma otel tavsiyelerimizi beğenirseniz, rezervasyonlarınızı sayfamızdaki linklerden yaparsanız seviniriz. Desteğiniz ile biz de yazılarımıza devam edebiliriz. Şimdiden teşekkürler.




1. SANKİ BOTANİK BAHÇESİ DİYECEĞİNİZ HOTEL DE RUSSIE:

Roma’da en sevdiğimiz meydanlardan biri olan Piazza del Popolo’nun hemen yanı başında, 19. yüzyıl sarayının ve görkemli bahçelerinin otele dönüştürüldüğü Hotel de Russie dünyanın en güzel yerlerinde 10 oteli olan şaşaalı Rocco Forte zincirinin bir parçası. Gösterişli alışveriş caddesi Via Condotti’ye, Roma’ya gidilip de görmeden dönülmeyecek İspanyol Merdivenleri’ne birkaç dakika uzaklıktaki Hotel de Russie’nin konumu ve konforlu odaları dışında en güzel yanı, otelin yamacındaki devasa bahçeleri. Palmiyelerin altında, yemyeşil çimler arasında, klasik heykellerin yanı başında Le Jardin de Russie’deki masanızda iki Michelin yıldızlı Chef Fulvio Pierangelini’nin hazırladığı yemekleri tatmak, Roma seyahatinizi daha da unutulmaz kılacaktır. Rezervasyonlarınızı buradan yapabilirsiniz.

Roma otel tavsiyeleri Hotel De Russie

Hotel de Russie’nin yemyeşil bahçeleri


2. İÇİ DE DIŞI DA ŞATAFATLI WESTIN EXCELSIOR:

Westin Excelsior otelinin en önemli avantajlarından birisi konumu. Üzerinde bulunduğu Via Veneto caddesi önceleri papaların ve kralların yaşadığı, sonra İtalyan sosyetesinin paparazziler ile kovalamaca oynadığı, kısaca tarihin her anında meşhurlara evsahipliği yapan bir yer. Hatta La Dolce Vita filmi de bu caddede çekilmiş. Westin Excelsior otelinde kalacak olursanız yürüyerek birkaç dakikada uzaklıktaki Palazzo Barberini’ye, İspanyol Merdivenleri’ne ve Piaza del Popolo’ya ulaşabilirsiniz.

Roma otel tavsiyeleri Westin Excelsior

Via Veneto üzerindeki Westin Excelsior oteli

1906 yılından bu yana kapısından nice ünlülerin girdiği Westin Excelsior otelinin içi de en az dışarısı kadar şatafatlı. Kristal avizeler, varaklı aynalar, şık berjer koltuklar lobide Roma’yı gezip gelen otel misafirlerini, dinlenmeleri için bekliyor. Eğer siz de Westin Excelsior’da kalmak isterseniz rezervasyonunuzu buradan yapabilirsiniz.

Roma otel tavsiye Westin Excelsior




3. TOM CRUISE’UN TERCİHİ İSPANYOL MERDİVENLERİ MANZARALI HASSLER ROMA OTELİ:

Şehrin klasiklerinden ve Roma’nın en güzel otellerinden birinde kalmak istiyorsanız Hassler Roma sizin için doğru bir tavsiye olacaktır. Meşhurların sevdiği dünyadaki yedi otelden biri olarak gösterilen Hassler Roma’da Grace Kelly balayını geçirmiş, Tom Cruise ve Katie Holmes, Leonardo diCaprio gibi ünlüler Roma seyahatlerinde tercih etmiş. Siz de herkesin merdivenlerin ilk basamağından büyük bir hayranlıkla seyrettiği İspanyol Merdivenleri’ne biz yukarıdan otelin Michelin yıldızlı restoranında yemek yerken bakacağız diyorsanız mutlaka Hassler …

Kategoriler
Roma Alışveriş Tavsiyeleri

Roma’da Alışveriş ve Roma Outletleri

[sg_popup id=12911]
[widgets_on_pages id=“Adsense Auto Ads”]
Her gardrobunuzu açtığınızda içerisi tıka basa dolu olsa bile “giyecek hiçbir şeyim yoook!” diyorsanız, üstelik hala etiketleri üzerinde duran elbiseleriniz dolabın derinliklerinden size içli içli bakıyorsa Roma sizin için doğru bir destinasyon. Bir mağazaya girdiğinizde ona göre ayakkabınız olmamasına rağmen beğendiğiniz çantayı “ilk görüşte aşk böyle olur” diye indirim olmasa bile hemen alıyorsanız, sonra da “bu çantama göre ayakkabım yok, ayakkabı almam lazım” diye içiniz içinizi yemeye başlıyorsa Roma’da alışveriş yapmadan duramazsınız demektir. Hatta arkadaşlarınızla bir araya geldiğinizde yeni sezonun modası şuymuş, bu hafta sonu şurada indirim varmış diye konuşmalar geçiyorsa aranızda Roma’da alışveriş sizin için Roma’yı gezmekten bile daha mühim olabilir 🙂 O zaman doğru yerdesiniz çünkü Roma’da alışveriş yapabileceğiniz yerleri tek tek anlatmaya çalışacağız. Malum yurt dışından alışveriş yapmak özellikle akıllıca yapıldığında bütçeye zarar değil fayda bile sağlayabiliyor. Hal böyle olunca da blogumuzda değinmeden geçmek olmaz.




ALIŞVERİŞ CADDELERİ:

Via Condotti: İspanyol Merdivenleri’nin tam karşısındaki insan kalabalığına girerseniz Via Condotti’ye ulaştınız demektir. Via Condotti, etrafındaki binaların etkisi ile güneşin kaldırımlarını sadece birkaç saat aydınlatabildiği daracık bir sokak aslında. Ama öyle bir sokak ki bir anda Gucci, Prada, Valentino, Dolce&Gabbana, Zegna gibi lüks markaların vitrinleri etrafınızı sarıyor. Bütçenize zarar vermemek adına kıvrak hareketlerle sıra sıra İtalyan moda devlerinin mağazalarına yüz vermeden yanlarından geçip gitmeniz gerekiyor. Yine de vitrinlere bakıp göz ziyafeti çekmekten zarar gelmez. Burası sizi kesmediyse hemen arka sokağı olan Via Borgognona’yı da Roma’da alışveriş için tavsiye ederiz.

Romada alisveris

Via del Corso: Piazza del Popolo’dan başlayıp hani şu meşhur Düğün Pastası anıtının olduğu Piazza Venezia’ya kadar giden Via del Corso da bir başka alışveriş caddesi. Via Condotti’yi boylamasına kesen bu cadde birazcık uzun. O yüzden size alışveriş için en iyi yerlerini söyleyelim ki boşuna Roma’yı gezeceğiniz değerli zamanınız gitmesin. Caddenin Piazza del Popolo ve Via Condotti’ye yakın taraflarında alışveriş için daha fazla markayı bulabilirsiniz. Burada sizi karşılayacak olanlar bildik mağazalar: Gap, Zara, Benetton vs. Eğer H&M’i seviyorsanız burası tam size göre. Cadde üzerinde iki tane H&M mağazası var, düşünün caddenin uzunluğunu ve ne kadar çok mağaza olduğunu 🙂 Bol bol da daha önce hiçbir yerde görmediğiniz, muhtemelen zincir olmayan mağazalar da yine burada mevcut. 

Böyle olunca alışveriş yapmadan ayrılmak da zor oluyor Via del Corso’dan. Biz buradan çok uygun fiyata iki güzel mavi bavul ve bir de güzel mont almıştık. Tabii ki döner dönmez aynı montun buradaki fiyatına bakmış, Roma alışverişimizde tasarruf ettiğimizi fark edince pek bir sevinmiştik 🙂  

Via del Boschetto: Roma’da alışveriş için daha yerel mağazalara ulaşabileceğiniz bir sokak arıyorsanız, gidebileceğiniz yer Via del Boschetto. Buradaki dükkanlar diğerleri gibi dünyanın moda devleri tarafından işletilmiyor. Ara sokakta kalmış küçük dükkanlarda vintage koleksiyonları, daha meşhur olamamış İtalyan modacıların tasarımlarını bulabilirsiniz.

Via Cola di Rienzo: Elinizde tuttuğunuz kıyafet için endişeli gözlerle fiyat etiketine bakmadan önce gönül rahatlığı ile “Bunun x small’ı var mı?” demek istiyorsanız Via Cola di Rienzo Roma’da alışveriş için doğru bir yer olacaktır. Buradaki mağazaların fiyatları diğerlerine göre biraz daha uygun (tüm mağazalar değil tabii ki, sonuçta bir Avrupa şehrindesiniz:) ). En iyi yanı da burayı gezmek için yolunuzu değiştirmeye …

Kategoriler
Roma Yeme-İçme Tavsiyeleri

Roma’nın En Güzel 5 Dondurmacısı

[sg_popup id=12911]
[widgets_on_pages id=“Adsense Auto Ads”]
Roma’nın en iyi dondurmacısını merak ediyorsanız doğru yerdesiniz. Ama Roma’nın en meşhur dondurmacılarını anlatmaya başlamadan önce gelato kavramına bir açıklık getirelim. Çünkü bugünlerde gelato aşağı gelato yukarı, her yerde bir İtalyan dondurması modası var. Ama çocukluğunda bakkalın buzdolabında öyle şimdiki gibi çeşit çeşit dondurma olmayan, tatil beldesinde iskeleye akşamları gittiğinde yürüyüş yaparken dondurma yiyen bizler için gelato kavramı pek bir yeni. Peki nedir gelato ve bizim bildiğimiz dondurmadan farkı nedir? Gelato’nun ilk farkı şu; öyle makinelerle dolu fabrikalarda, derin derin kazanlarda, upuzun üretim hatlarında, koca koca firmalarda üretilen dondurmalar gibi değiller. Gelato’lar daha ziyade hemen tezgahın arkasındaki mutfakta, ölçek ekonomisinden habersiz dükkanlarda üretiliyor. İkinci farkı ise içindekiler ve dondurmanın yoğunluğu. Bildiğimiz dondurmaya göre biraz daha yumuşaklar. Üçüncü farkı ise Roma’da dondurmaya “gelato”, dondurmacıya da “gelateria” deniyor olması 🙂 Dondurma ve gelato arasındaki farkı yeterince açıkladığımıza göre artık Roma’nın en güzel dondurmacılarını anlatmaya geçebiliriz.




1. CREMERIA MONTEFORTE:

Roma’ya gitmeden önce Kolezyum’u araştırdığımız kadar dondurmacıları da araştırmıştık. Ne de olsa İtalyan dondurmacılarının başkentine gidiyorduk. Roma’dan incecik, köşeleri biraz yanmış, alıştığımız kadar yuvarlak olmayan bir pizza yemeden dönmek olmayacağı gibi kremsi dondurmalarının tadına bakmadan da sınırdan geçmek olmazdı. Sonunda elimizde uzun bir liste oluştu, her gittiğimiz yere göre en yakındaki dondurmacıları çıkarmıştık sonuçta. Birine gidemezsek diğerine gideriz diye.

Roma tatilimizin ilk günüydü. Daha şehre yeni yeni kendimizi alıştırıyor, görülmesi gereken yerleri tek tek listeden düşmeye çalışıyorduk. Tam Pantheon’u da gezdik artık bir sonraki yere gidebiliriz demiştik ki bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı. Roma’yı gezerken şemsiye olmadan yakalan turistleri sırılsıklam yapan yağmurdan nasibimize düşeni almamak için Pantheon’un hemen yanında saçaklarında altında beklemeye başladık. Yağmur durur durmaz hemen sıradaki yere gitmek üzere kendimizi hazırlamışken yüz metre yarışında start almayı heyecanla bekleyen koşucular gibiydik. Ama bu esnada ne olduysa dikkatimizi tam karşımızdaki ara sokaktaki bir tabela çekti.

Roma dondurma

Yağmur altında beklerken aradığımız Roma dondurmacısını bulduk

Bu tabelayı bir yerden hatırlıyorduk. Önce Cremeria yazısından olsa gerek dedik, sonuçta dondurmacı demekti ve yol boyunca birçok yerde görmüştük. Ama Monteforte de yabancı gelmiyordu, bir yerlerde gördüğümüzden emindik. Hemen elimizdeki rehberin indeks sayfalarına daldık. Cremeria Monteforte’yi orada gördüğümüzde doğru iz üzerinde olduğumuzu anlamıştık. Hemen karşısında gösterilen sayfa numaralarına ulaşana kadar parlak kağıttan sayfaları hızlıca çevirdik. Evet işte karşımızdaydı, fosforlu kalemle çizdiğimiz Cremeria Monteforte sayfada sanki neon ışıklarını yakmış gibi bizi bekliyordu.
Teşekkürler yağmur diyerek dondurma ile aramızdaki tek engel olan Via della Rotonda üzerindeki yolu boylu boyunca istila etmiş motosikletleri geçip Cremeria Monteforte’ye çok fazla ıslanmadan girmeyi başardık. İçerisi hiç de düşündüğümüz gibi değildi. Bu kadar turistik bir yerde, bu kadar minicik bir dükkan olması bütün hayallerimizin bir anda suya düşmesine neden oldu. Tam bir turist tuzağı diye düşünmeye başladık. Gezi rehberimizi yanılmış bize şehrin en turistik yerlerinde açılmış sıradan bir dondurmacıyı önermiş olabilir miydi? Bu düşünceler rengarenk top top dondurmalar külahımızla buluşmaya başladıkça daha da derinleşiyordu 🙂 Tam da bunları düşünürken hatırladık, gelato’nun ne demek olduğunu. Hani küçük küçük dükkanların arkasındaki mutfaklarda yapılan dondurmalara deniyordu ya gelato, işte bizim olduğumuz yer de tam öyle bir dükkandı.

Dondurmamızın tadına baktığımızda …

Kategoriler
Ana Sayfa Roma Gezilecek Yer Tavsiyeleri

Roma Görülecek Yerler: En Etkileyici, En Ürkütücü ve En Gizli 8 Yer

[sg_popup id=12911]
[widgets_on_pages id=“Adsense Auto Ads”]
Roma görülecek yerler: Roma’ya seyahate edecekseniz ve herkesin gittiği, bütün rehberlerde bulabileceğiniz, turistlerin hıncahınç doldurduğu, meşhur yerler dışında gizli kalmış yerleri merak ediyorsanız Roma görülecek yerler listemizdeki çok fazla bilinmeyen dokuz yeri önerebiliriz. Roma gezi rehberlerinde pek de ön plana çıkmayı başaramamış, bütün ilgiyi üzerlerinde toplayan Roma Forumu’nun, Pantheon’un gölgesinde kalmış, belki Roma’da değil de dünyanın daha az ünlü başka bir şehrinde olsalardı fark edilecek gizli yerler buralar. Bazıları karanlık ve ürkütücü, bazıları ise içindeki eserlerinden gözlerinizi alamayacağınız kadar etkileyici yerler… Bazıları gezi rehberlerine uyup gitseniz sadece üstünde dolaşacağınız, bazıları ise gündüz gidip bütün şovları kaçıracağınız yerler… Hadi o zaman Roma’nın yeraltına inelim ve Roma turlarında pek şans tanınmayan Roma’da görülecek gizli yerleri anlatalım.




1. KURU KAFADAN KORKMUYORSANIZ ROMA’DA GÖRÜLECEK İLK YER KAPUÇİN MAHZEN MEZARLARI:

Burayı okumasaydınız Roma’nın sokaklarında gezerken belki Kapuçin Mahzen Mezarları’nın önünden geçecek ve hiç fark etmeyecektiniz bile içeride neler olduğunu. Roma’nın en ürkütücü yerlerinden birisi Kapuçin Mahzen Mezarları. Biz de Roma’da böyle bir yerin varlığını öğrenince Roma turumuzda küçük bir değişiklik yaptık ve burayı da ekledik Roma’da görülmesi gereken yerler listemize.

Nasıl korku tünelleri lunaparklarda atlı karınca ile pamuk şekercinin arasında sessizce müşterilerini bekliyorsa, Kapuçin Mezarları da Roma’daki tatlı hayatın içinde saklı bir şekilde varlığını sürdürüyor. Roma’nın gizli kalmış yerlerinden Kapuçin Mezarları’nı bulabilmek için Via Veneto’da, Piazza Barberini’den isimlerinden de anlaşılacağı üzere dolce vita hayatın temsilcisi Cafe de Paris ve Gran Caffe Roma’ya doğru binaların numaralarını takip ederek yürümemiz gerekiyor. Mahzen mezarlarına yakışır bir şekilde kapısındaki latince mezarlık anlamındaki Coemeterium tabelası farkında olmadan önünden geçen herkesi sessizce selamlıyor.
Turuncu tuğla duvarın yanından içeri girdiğimizde, Kapuçin Mahzen Mezarları’nda kapıda oturan, çalıştığı yerin ürkütücülüğünü suratında en ufak bir mimikle bile yansıtmayan ve hatta sizinle çat pat Türkçe konuşan İtalyan kadın görevliye, cüzi bağışımızı yaptıktan sonra artık geriye dönüş yok. İçeri ilk girdiğimizde, yan yana dizili, üç yanı duvar ile çevrili mezar odalarına bakan upuzun ve dar bir koridorda, mağaza vitrinlerine bakar gibi gezen insanları görüyoruz. İlk toplu mezar odasını önünde durduğumuzda ise arkadaşlarımız ile birlikte bunun ne kadar gerçek olduğunu sorguluyoruz. Çünkü mezarlıkları, garip ama huzurlu bir sessizlik ile ilişkilendiriyorsanız burası çok farklı ama bir o kadar daha gerçekçi mezarlık. Kapuçin Mahzen Mezarları’nda tüm cenazeler toprak ve beton ile gizlenmeden, mermer ve özel dikilmiş çiçekler ile süslenmeden şeffaf bir şekilde karşınızda duruyor. Koridor ile mezar odalarını ayıran gözle görünmeyen gizli bir sınır çizgisi ise bizim ve onların boyutlar arasında sıçramasını engellemeye çalışan kara delik gibi önümüzde uzuyor.

Roma gezilecek yerler

İçerisi “korkmam n’olcak canım yaaa” diyen bizleri epey ürkütmüştü 🙂

İçeride fotoğraf çekmek yasak ama burayı da belgelememiz lazım. Son odanın tavanında uzanan iskeletleşmiş mezarın önünde, makinemizi gizlice çıkardığımızda nükleer tesisin fotoğraflarını çekmeye çalışan ajan gibi hissediyoruz kendimizi. Bu sırada tam arkamızda gürültü ile kapanan pencere, karanlıkta seyredilen gerilim filminde aynada beliren katilden daha fazla korku yaratıyor hepimizde ve sıçrıyoruz. Sonrasında da fotoğraf makinemizi usulca kaldırma gereği hissediyoruz (giriş, bağış; adres, Via Veneto 27).




2. TAVANI KAPLAYAN MUHTEŞEM RESME BAKARKEN BOYNUNUZUN TUTULACAĞI BARBERİNİ MÜZESİ:

Yeterince …