Kategoriler
Roma Gezilecek Yer Tavsiyeleri

Roma Gezilecek Yerler: Ücretsiz Gezeceğiniz En Güzel 10 Yer

[sg_popup id=13376]
[widgets_on_pages id=“Adsense Auto Ads”]
Roma Gezilecek Yerler: Sonunda Roma’ya gidiyorduk. Ama Roma’ya giderken kafamızda bir sürü soru işareti vardı. Roma gezilecek yerler nereler, Roma’da nereler mutlaka gezilmeli, Roma’da ücretsiz gezilecek yerler var mı, üç günde Roma’da hangi yerleri gezebiliriz diye… Roma’da o kadar çok gezilecek yer bulduk ki bu sefer de birine gitsek diğerini görmeden dönmemiz gerekecek diye hayıflanmaya başladık. Biz de zamanımız da kısıtlı olduğu için kendimizce bir sıralama yaptık. Önceliğimiz tabii tasarruf da edebilmek olduğundan ücretsiz Roma’da gezilecek yerleri listeledik. İyi ki de öyle demişiz çünkü seçtiğimiz yerler ücretsiz olmalarına rağmen o kadar etkileyici, o kadar akılda kalıcıydı ki Roma’dan döndüğümüzde biz bile şaşırdık. İşte karşınızda Roma gezilecek yerler listenizde olması gereken en güzel, en unutulmaz, üstelik ücretsiz, Roma’da gezilecek 10 yer.
Yazımız her zamanki gibi soru-cevap, istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz 🙂 Hadi o zaman buon viaggio…




Roma gezilecek yerler listemizi hazırlıyoruz. Ücretsiz, Roma’da gezilecek yerler nereler?

Filmlerde gördüğümüz Aşk Çeşmesi’nden midir, hızlı hızlı konuşulan dilinden midir, fırsat olsa da söylesek diye can attığımız Arrivederci’den, Buongiorno’dan mıdır, sokaklarında vızır vızır dolaşan Vespalardan mıdır, sıcak Akdeniz ruhundan mıdır, dünyalara hükmeden Sezar’dan mıdır yoksa ona bile ihanet eden Brütüs’ten midir bilinmez ama daha gitmeden Roma’nın bizde ayrı bir yeri vardı. Bu yüzden de Roma’da her yeri görmek istiyorduk. Ama Roma adeta bir açık hava müzesi gibiydi. O kadar çok gezilecek yer vardı ki. O yüzden biz de öncelikle ücretsiz yerleri gezmekte fayda var diye bir gezilecek yerler listesi hazırladık. Hem böylece tasarruf da etmiş olacaktık. Vaktimiz kalırsa diğer yerleri nasıl olsa gezeriz diye düşünmüştük.

Siz de bizim gibi düşünüyorsanız diye de listemizi paylaşalım dedik. Buyrun listemizin bir numarası…

1. ROMA’DA GEZİLECEK İLK YERLERDEN BİRİ DÜĞÜN PASTASI DİYE ALAY EDİLEN II. VICTOR EMMANUEL ANITI:

İlk olarak tüm tur şirketlerinin sanki yazılı olmayan bir kural varmışçasına Roma’ya girer gitmez uğradıkları, II. Victor Emmanuel Anıtı ile Roma turunuza başlayabilirsiniz. Romalıların düğün pastası diye dalga geçtikleri bembeyaz mermerden devasa anıt hemen Kolezyum’un yanı başında. Bu kadar abidesine düğün pastası lakabı takılan II. Victor Emmanuel’in kim olduğunu söylemekte de fayda var; kendisi yüzyıllar boyunca bölünmüş durumdaki ülkeyi birleştirmeyi başaran İtalya Kralı imiş (adres: Piazza Venezia, giriş: ücretsiz).

Roma gezilecek yerler 1

Roma gezilecek yerler turumuzun ilk durağı Düğün Pastası yani II. Victor Emmanuel Anıtı





2. ROMA TURUNUN OLMAZSA OLMAZI BİR MEYDANA GİDİP ÜÇ ŞAHANE ÇEŞME GÖRECEĞİNİZ PIAZZA NAVONA:

Roma gezilecek yerler sıralamasındaki bir sonraki durağımız Piazza Navona. Doğrusunu söylemek gerekirse, bizim Roma’da en çok beğendiğimiz meydan burasıydı. Piazza Navona’nın her yerinde birer sanat eseri sayılabilecek şaheserlikte çeşmeler olmasıydı, belki de bu kadar beğenmemizin sebebi.

Meydanın bir tarafında ahtapot ile savaşan Neptün Çeşmesi, diğer tarafında ise dört Triton tarafından çevrelenen ve bir yunus ile boğuşan, muhtemelen Neptün’ün canlandırıldığı Afrikalı Çeşmesi yer alıyor. Meydanın tam ortasında ise gizli simgelerle dolu, Dört Nehir Çeşmesi arz-ı endam ediyor. Roma’ya gitmeden önce keşke anlamını araştırsaydık dediğimiz çeşmenin hikayesini kısaca size anlatalım ki etrafınızdakilere gezmek dışındaki diğer hobinizin de sanat tarihi olduğunu söyleyebilin 🙂

Roma gezilecek yerler 8

Sol alt, müze zannedip kapısını bulmak için uğraştığımız kocaman bina meğerse Brezilya Büyükelçiliği imiş, düşünün yani Roma’daki binaların zarafetini, …

Kategoriler
Roma Gezilecek Yer Tavsiyeleri

Roma’da Gezilecek Yerler: Roma’nın En İlgi Çekici 8 Yeri

[sg_popup id=12911]
[widgets_on_pages id=“Adsense Auto Ads”]

Roma’nın olmazsa olmazı, gitmişken Roma’da mutlaka görülmesi gereken yerleri nereler?

Roma’da Gezilecek Yerler: Üç vakte kadar uzun bir yolunuz var ve çok güzel bir tatil sizi bekliyor. Nereden mi biliyoruz? Pek faldan anlamayız ama buralarda olduğunuza göre kuvvetle muhtemel Roma’ya gitmeyi planlıyorsunuz demektir 🙂 Eğer tutturduysak bir tahminde daha bulunalım o zaman. Roma’ya gitmişken nereleri gezmeli diye de merak ediyorsunuz. Tabii, Roma’da o kadar çok gezilmesi gereken yer var ki gitmişken en meşhurlarını görmeden dönmek de olmaz. Hani filmlerden, kitaplardan bildiğiniz gladyatörlerin savaş arenası Kolezyum’u, papaların kaçabilmesi için Vatikan’a tüneller ile bağlanan San Angelo Kalesi’ni görmeden dönerseniz ne derler sonra 🙂 Madem hiçbirini kaçırmak istemiyorsanız o zaman doğru yerdesiniz. Görmeden gelseniz pişman olacağınız Roma müzelerini bu yazımızda bir araya getirdik. İşte soru-cevap Roma’da gezilecek en ilgi çekici 8 yer…

Bu arada önceden söyleyelim Vatikan veya Aşk Çeşmesi niye yok bu yazıda derseniz diye, onları da, ücretsiz gezebileceğiniz Roma’nın en güzel yerleri ve Vatikan gezisi gibi başka yazılarımıza sakladık. Roma’da gezilecek bu kadar çok yer olunca tek bir yazı ile geçiştirmek istemedik 🙂 Diğer tüm Roma yazılarımızı aşağıda bulabilirsiniz.




1. ROMA’DA GEZİLECEK İLK YER HER ROMA İMPARATORLUĞU FİLMİNDE GÖRDÜĞÜNÜZ KOLEZYUM:

Her Gladyatör filminin seyredişinizde karşınıza çıkan Kolezyum ile Roma turunuza başlayabilirsiniz. Kolezyum, bundan yaklaşık iki bin yıl önce binlerce vahşi hayvanın katliamı ile açılmış ve o zamanki paradigmaya göre spor sayılabilecek en kanlı müsabakalara ev sahipliği yapmış. Sadece yüz gün süren dövüşler de yapılmıyormuş Kolezyum’da. İmparator burayı daha popülist bir amaçla kullanıyor, halkı eğlendirmeye çalışıyormuş. Bunun için nasıl belediyeler şimdi konserler düzenliyorsa 🙂 o zaman da dövüşler olmadığında, savaşların yeniden canlandırılması, idam gösterileri burada yapılıyormuş. Ta ki Hristiyanlık egemen olup da artık bu gösteriler yöneten sınıfın hoşuna gitmeyene kadar bu şekilde devam etmiş. Sonrasında da Kolezyum Frangipane ailesinin kalesi olarak kullanılmaya başlanmış.
Arena o kadar etkileyici ki bu kadar kanın aktığı 50.000 kişilik amfi tiyatroda dolaşırken neredeyse çığlık çığlığa bağıran seyircilerin sesleri duyuluyor, yer altındaki koridorlarda volta atan, biraz sonra kölelerin hareket ettirdiği asansörlerle yukarıya çıkartılacak sinirli vahşi hayvanların kükremeleri hissediliyor.

Roma gezilecek yerler 19

Sol üst, vahşi hayvanların arenaya asansörler ile çıkartılma modeli; üst orta, biz de gördüğümüzde şaşırmıştık, meğersem arenanın altında koridolar varmış.

Bilmediğinizi tahmin ettiğimiz bir bilgi daha verelim Kolezyum ile ilgili. Kolezyum günümüzde hala aktif olarak kullanılıyormuş. Papa her yıl Kolezyum’da Paskalya öncesindeki Cuma günleri (Good Friday) binlerce insanı topluyor ve çarmıha gerilmeyi anıyormuş. Bu sırada bir tür fener alayına da öncülük ediyormuş. Merak ediyorsanız fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.

Bu arada gittiğinizde mutlaka dikkatinizi çekecek bir detay var, Kolezyum’u saran dış duvarlardaki kocaman delikler. Kolezyum yapılırken duvarların daha da sağlam olabilmesi için içlerine kurşundan çubuklar konmuş, işe bu çubuklar zamanla çalınmış ve duvarlardaki delik deşik bir görüntüye sebep olmuş (giriş, 12 €; dahil olan yerler, Kolezyum, Palatine Hill ve Roma Forumu; 17 yaşından küçüklere, Roma Pass ve Arkeoloji Kartı sahiplerine ücretsiz; adres, Piazza del Colosseo).

Bir not daha eklemeden bitirmeyelim, Kolezyum’un kendisi kadar meşhur olduğu bir yanı daha var, o da kapının önünde uzayıp giden sıraları. İki şekilde bu sıralardan kurtulabilirsiniz. …

Kategoriler
Amsterdam Otel Tavsiyeleri Ana Sayfa

Amsterdam Otel Tavsiye: Amsterdam’ın En Güzel 5+ Oteli

[sg_popup id=13278]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]
Eğer Amsterdam’a gittiğinizde bütün gün şehri gezecek, geceleri de dışarı çıkacak, bol bol eğlenecekseniz, yorgunluğunuzu atmak için konforlu Amsterdam otel tavsiye listesine ihtiyacınız var demektir. Kalacağınız otelin sıkı sıkıya yatağın içine geçirilmiş yorganları olmalı, sabah kalktığınızda hangisinden alsam diyeceğiniz bir kahvaltısı olmalı diyorsanız Amsterdam otel tavsiyelerimiz işinize yarayabilir. Böylece ertesi Amsterdam gününe daha da güzel başlayabilirsiniz. Hem eğer bütçeniz çok da kısıtlı değilse, Amsterdam’da kalacağınız otelin sizi birazcık şımartması, azcık şatafatlı olması da tatilinizi daha stresten uzak bir hale bile getirebilir. Nasıl bir otel istediğinizi bildiğinize göre sıra geldi o oteli bulmaya. En kestirme yol, kalalım yıldızı bol bir otelde demek olabilir ama yıldız sayısının kimi zamanlar çok da bir şey ifade etmediğini bilenlere ve üstüne Amsterdam’da yirmiden fazla beş yıldızlı otel olduğu düşünüldüğünde bu yöntem pek doğru olmayabilir. Biz de bir keresinde yıldız sayısına ve otelin de dünyaca ünlü bir zincir olmasına güvenip otel seçmiştik de kahvaltıda karnımızı zor doyurmuş, wi-fi şifresini bir türlü öğrenememiş, 80lerden bu yana değişmemiş odalarda kaldığımızda her zaman markanın çok da önemli olmadığını zor yoldan öğrenmiştik. Sizlerin de başınıza böylesi şeyler gelmesin, Amsterdam’a gittiğinizde gerçekten güzel bir otelde kalabilin diye en şatafatlı, en göz alıcı Amsterdam otellerinden bir liste hazırladık. İşte en konforlu, en rahat ettirecek 6 Amsterdam oteli.. Hadi o zaman Amsterdam otel tavsiyelerimize yine soru-cevap şeklinde başlayalım 🙂




1. MICHELIN YILDIZLARI İLE MEŞHUR AMSTERDAM OTEL TAVSİYESİ HOTEL OKURA:

Amsterdam’da havalı bir otelde kalmak istiyor ama çok fazla euro yansısın istemiyorsanız kredi kartı ekstrenize Hotel Okura’yı deneyebilirsiniz. 300 odalı bu lüks Amsterdam oteli adeta Michelin yıldızları ile aydınlanan bir gökyüzü gibi. Oteldeki restoranların zor kazanılan Michelin yıldızları, otelin beş yıldızından daha bile kıymetli aslında. Öyle ki modern tasarımlı Hotel Okura iki Michelin yıldızlı Ciel Bleu ve bir Michelin yıldızlı Yamazato’yu aynı anda bünyesinde barındırıyor.

Amsterdam otel tavsiye Hotel Okura 1

Bu kadar Michelin yıldızına sahip, böyle konforlu odalar sunuyor olmasına rağmen nasıl oluyor da bu Amsterdam otelinin fiyatları uygun kalabiliyor diyorsanız, tek kelime ile cevap verebiliriz; konum. Otelin konumu Amsterdam şehir merkezinin biraz uzağında. Ama merak etmeyin o kadar da uzak değil. On dakikalık uzaklıktaki duraktan bineceğiniz tramvay ile sadece 10 dakikada Dam Meydanı’na ulaşabiliyorsunuz. Üstelik tramvaylar da neredeyse her beş dakikada bir kalkıyor.

Amsterdam otel tavsiye Hotel Okura 3

Her gece ayrı bir restoranında ziyafet çekeceğiniz bu Amsterdam otelinin gecelik oda fiyatları ise 180 $’dan başlıyor. Bu arada bir de tasarruf önerisi paylaşalım, otelin daha ekonomik ama lezzetli restoranı Serre’de Ciel Bleu’da yemeklerinizi uygun fiyatla yiyebilirsiniz. Oteli inceleyip oda rezervasyonunuzu buradan yapabilirsiniz.




2. MÜKEMMEL AMSTEL MANZARASI ARAYANLAR İÇİN HOTEL DE L’EUROPE:

Amstel Nehri’nin kenarında lüks bir terasta önünüzden tekneler geçerken bir akşam yemeği hayal ediyorsanız ama şehrin tarihi merkezine de yakın olsun diyorsanız Hitchcock filmlerine de set olmuş De l’Europe Amsterdam’ı tercih edebilirsiniz.

Amsterdam otel tavsiye Hotel De Leurope 1

Bu beş yıldızlı Amsterdam oteli, Amstel manzaralı balkonları, konforlu odaları ve bol mermerli banyoları ile sizi şımartmak için elinden geleni yapıyor. Ayrıca Hotel De l’Europe Amsterdam, meşhur seyahat dergisi Conde Nast Traveler tarafından 2013 yılında Amsterdam’daki en yüksek puanlı otel seçilmiş.

Amsterdam otel tavsiye Hotel De Leurope 2

Buranın konumu da dört dörtlük. Amsterdam’da …

Kategoriler
Amsterdam Alışveriş Tavsiyeleri

Amsterdam’da Alışveriş İçin Gidilecek Yerler

[sg_popup id=13393]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]
Evinizi yurtdışından aldığınız eşyalar ile süslemek hoşunuza gidiyorsa, her gittiğiniz ülkeden buzdolabınızın kapağını dolduran magnetler ile dönmeyi seviyorsanız, euro kuruna aldırmadan yeni kıyafetler almak size göre ise, dönerken poşet poşet peynirleri bavula sıkıştıracak yerleri önceden ayırıyorsanız, üstündeki çok güzelmiş diyen arkadaşlarınıza “Evet canım, buralarda bulamıyorum, yurt dışından alıyorum hep” derken bir yandan da kendinize gülebiliyorsanız sizin Amsterdam’da alışveriş vaktiniz gelmiş demektir:) Şimdi Amsterdam nerden çıktı, alışveriş deyince bi’ Paris, bi’ İtalya, bi’ Amerika’nın meşhur outletleri liste başıdır diyorsanız bakalım listenize Amsterdam’ı da sokabilecek miyiz?! Peki Amsterdam’da alışveriş için nereye gitmek gerekir? Aslında Amsterdam’da o kadar çok yer var ki alışveriş için; sokaklar, alışveriş merkezleri, süpermarketler, pazarlar, ne ararsanız var alışveriş adına… İşte sizi sonuca götürecek, bazılarını eşinizin dostunuzun bile keşfetmediği Amsterdam’daki alışveriş noktaları… Her zamanki gibi soru-cevap anlatmaya başlıyoruz.




Bizim çok vaktimiz yok, hazır Dam Meydanı’na gitmişken alışveriş yapabileceğimiz yerler var mı?

Dam Meydanı’na kadar gelmişken hemen arkasında kalan tarihi posta binası, bugünün ise alışveriş merkezi olan Magna Plaza’ya da uğrayabilirsiniz. Beklentiniz fazla yüksek olmasın diye önceden uyaralım, içeride hepi topu 15 – 20 mağaza var. Ama günümüzde bir Mango’nun 10 mağaza gücünde olduğunu unutmayalım.

Magna Plaza

Burası sizi kesmez ise Dam Meydanı’na kadar uzanan hemen yakındaki meşhur alışveriş caddesi Kalverstraat’ı da turlayabilirsiniz. Biz bu caddeye seyahatimiz boyunca birkaç kere gitmiştik. Gerçekten de buradaki ürünler daha mı güzel yoksa yurt dışında olmaktan kaynaklanan bir şımarıklık mı bilmiyoruz, ürünlerini pek bir beğenmiştik.

Eğer mağaza mağaza gezmeyeyim, tek bir yerden alışveriş yapayım, o da lüks markalar olsun diyorsanız, Dam Meydanı’nın diğer köşesindeki arı kovanı anlamına gelen çok katlı mağaza De Bijenkoff’agidebilirsiniz. İçeride Marc Jacobs’tan Chloe’ye, Armani’den Paul Smith’e birçok seçkin markanın ürünleri var. İçeride o kadar çok farklı marka var ki kendinizi kabinlerde Tommy Hilfiger ve Ralph Lauren ürünlerini denemiş ama sonunda yeni Michael Kors çantanız omzunuzda mağazadan çıkarken bulabilirsiniz.



Vakitten bol ne var?! Alışveriş her daim candır! Tek tek mağazaları gezip alışveriş yapabileceğimiz caddeler de var mı?

Sürekli müzeden müzeye koşmaya gerek yok diyorsanız, Amsterdam’da alışveriş için en güzel yerlerden birisi olan Negen Straatjes’ye (Dokuz Cadde) gitmelisiniz. Mağazalar arasında, kolunuzda markaların adları yazılı, içleri silme kiyafet dolu büyük dikdörtgen kağıt torbalar ile salına salına yürümek için ideal bir yer burası. Ama burayı özel yapan yan ise her yerde görmeye alıştığınız mağazaların yanında şaşırtıcı dükkanların da caddede kendine yer bulması.

Şarküteriye uzun bir süre uğramanıza engel olacak yüzlerce peynirin vitrinleri süslediği peynir mağazası De Kaaskamer, müze ve mağazanın iç içe girdiği gözlük dükkanı Brillenwinkel, her Ikea’ya gidişinizde mum almadan duramama alışkanlığınıza dur dedirtecek Pontifex mağazası, Chuckey’nin Gelini filmini hatırlatan oyuncak doktoru Kramer’ın mağazası ile Negen Straatjes Amsterdam’da alışveriş yapmayı planlayanlar için doğru bir tercih olabilir.

Amsterdam’da gezilmesi gereken yerlerden birisi de alışveriş caddesi Leidsestraat. Çiçek pazarının devamındaki bu meşhur caddedeki dükkanların vitrinlerinden biz kendimizi alamamıştık. Sonunda da beğendiğimiz ayakkabıların vitrinde yalnız başlarına kalmalarına dayanamadık, peşimizden ağlamasınlar diye evlat edindik. Alışverişten yorulursanız caddenin sonundaki Leidseplein’deki (Leidse Meydanı) kafelerden birisinde sokaktan geçenleri izleyerek dinlenebilirsiniz.

Amsterdam alisveris


Kategoriler
Amsterdam Otel Tavsiyeleri Ana Sayfa

En Güzel Amsterdam Kanal Evleri

[sg_popup id=13280]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]
Kanalları ile meşhur Amsterdam’a seyahat edecekseniz ve bütçeniz döndüğünüzde “yiyip içtiğin senin olsun, gezip gördüklerini anlat” diyecek arkadaşlarınıza “Amsterdam’da şöyle güzel butik otelde kaldık, böyle güzel kanal evinde yemyeşil manzaraya uyandık” dedirtecek kadar esnek ise size bazı otel tavsiyelerimiz var. Eğer her gittiğiniz ülkede ve hatta her gittiğiniz şehirde karşınıza çıkan bildik zincir otellerin birinde kalmak istemiyorsanız, Harikalar Diyarı’ndaki Alice’i lobideki koltuklarda otururken görseniz şaşırmayacağınız bir tasarım otelde kalmak size ilginç geliyorsa veya eskiden Amsterdamlı zengin bir tüccara ait tarihi kanal evinde az sayıda odadan birinde uyanmak Amsterdam sokaklarında gezmek kadar mutlu edecekse sizi, Amsterdam butik otel tavsiyeleri yazımız tam size göre. Bu yazıda neler bulacaksanız onu da söyleyelim hemen; Amsterdam kanal evleri, Amsterdam butik otelleri, Amsterdam tasarım otelleri ve biraz daha fazlası. Bazı oteller aynı anda iki gruba bile girebiliyor.

Yazıyı nasıl hazırladığımıza gelince; otel arama sitelerinden seyahat önerisi sitelerine, yabancı gazetelerin seyahat yazılarından yabancı seyahat dergilerine onlarca yazıyı okuduk ve hepsinde ortak olarak tavsiye edilen otelleri çıkardık. Sonra da en ucuzdan en pahalıya doğru gruplayıp sırası ile yazıya döktük. Böylece seyahatiniz için ayırdığınız bütçe limitine göre Amsterdam’da kalacağınız otelinizi seçebilirsiniz.




Umarız yazımız aradığınız Amsterdam kanal evi, butik oteli veya tasarım otelini bulmanıza yardımcı olur. Size sağlayabileceğimiz bir başka kolaylık da, beğendiğiniz otel için rezervasyonunuzu yazımızdaki linkler üzerinden yapabilirsiniz.

Bu arada söyleyelim, eğer bütçenizi fazla zorlamak istemiyorsanız ve daha uygun fiyatlı Amsterdam otelleri, daha doğrusu hostelleri arıyorsanız sizi direkt ilgili sayfamızaalabiliriz 🙂


1. AMSTERDAM KANAL EVLERİNİ MERAK EDİYORUZ AMA BÜTÇEMİZ ÇOK YOK DİYENLER İÇİN HOTEL ESTHEREA:

Amsterdam’ın kanal kıyısındaki 17. yüzyıldan kalma tarihi tüccar evlerinde kalayım, ortalıkta bol bol arkası yüksek berjer koltuklar olsun, her yer bir zamanlar nefes alabildiğini bildiğim ahşaptan olsun, duvarları çiçeklerle kaplı kağıtlar ile sarılmış olsun, odaları hem baharın ilk sabahı kadar aydınlık ve renkli hem de sonbaharın son günü kadar klasik ama hala sıcak olsun diyorsanız size bir önerimiz var. Ekonomik Amsterdam oteli Hotel Estheréa tam böyle bir yer.

Amsterdam kanal evi Estherea 1

Bu ucuz Amsterdam kanal evinin konumu da otelin kendisi kadar güzel. Dam Meydanı’na sadece 7 dakikada yürüyerek gidebiliyorsunuz. Sadece Dam Meydanı’na da değil üstelik, neredeyse Amsterdam’ın merkezinde görülmesi gereken her yere 10-20 dakikada yürüyerek gidebiliyorsunuz. Otelin konumuna fiyatı da eklendiğinde “Bu işte bir iş mi var” şüpheciliğiyle yaklaşmanıza gerek kalmayacak profesyonellikte hizmet sunuluyor.

Amsterdam kanal evi Estherea 2

Fiyatlar sadece 168 $’dan başlıyor ki Amsterdam’daki diğer oteller ile karşılaştırıldığında düşük bile sayılabilir. Eğer siz bu kanal otelini beğendiyseniz ve yer kaldıysa rezervasyonunuzu buradan yapabilirsiniz.




2. AMSTERDAM’IN EN ÇOK TAVSİYE EDİLEN KANAL EVLERİNDEN BİRİNDE KALMAK İSTEYENLER İÇİN THE TOREN:

Uzun süre çalıştınız ve tatile çıkmışken de Amsterdam’ın en lüks otellerinden birinde kalmak istiyorsunuz. Bir yandan da sonraki ay posta kutunuzda bulacağınız kredi kartı ekstresi ile ilgili de haklı bir endişe içindesiniz. Daha gitmeden uçak biletiydi, vizesiydi epey harcadınız zaten. O zaman size bir tavsiyede bulunabiliriz. Amsterdam’ın en çok tavsiye edilen otellerinden The Toren’de kalmaya ne dersiniz? Expedia, Amsterdam’da üç otel tavsiye ediyor, bunlardan birisi de The Toren.

Amsterdam kanal evi Toren 1

Hollanda’nın altın çağı olan 1618 yılında inşa edilen …

Kategoriler
Amsterdam Ekonomik Seyahat Tavsiyeleri

En Meşhur Müzelere Uygun Fiyatla Girmek için Museumpleinticket

[sg_popup id=13284]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]
Amsterdam’a gidiyoruz; kültüre, sanata doyalım ama çok fazla da vaktimiz yok, müze sıralarında helak olmayalım diyorsanız tam size göre bir tavsiyemiz var: Museumpleinticket. Eğer minik bir Amsterdam seyahati yapacaksanız, mesela sadece hafta sonu iki günlüğüne gidecekseniz Museumpleinticket’ı sevebilirsiniz. Çok da fazla kişinin bilmediği bu bilet sayesinde Amsterdam’ın görülmesi gereken üç müzesine ve bir klasik müzik konserine ücretsiz girebiliyorsunuz. Yeterince merak uyandırabildiysek aşağıda daha detay bilgiyi bulabilirsiniz.


Merak ettik, neymiş bu pek bilinmeyen bilet?

Daha önce gittiyseniz Amsterdam’a biliyorsunuzdur mutlaka; Amsterdam’ın meşhur bir meydanı var müze meydanı diye (yani Museumplein). Burada da üç tane çok önemli müze var. Birincisi Rijksmuseum, ikincisi ona hemen komşu Van Gogh Müzesi ve üçüncüsü de hemen yanlarındaki modern sanatlar müzesi olan Stedelijk Museum. Meydanın bir diğer tarafında ise Amsterdam’ın en önemli müzelerini karşısına almış manzaranın tadını çıkaran Konser Binası yani Het Concertgebouw var. Bu üç müze ve konser binası sadece meydanı değil aynı zamanda bir bileti de paylaşıyorlar. O da Museumpleinticket, yani müze meydanı biletini. Museumpleinticket ile işte bu üç müzeye ve orkestra binasındaki istediğiniz konsere girebiliyorsunuz.

Museumpleinticket

Soldan sağa Museumplein: Küvet şeklinde olan Stedelijk Museum, ortadaki Van Gogh Museum, en sağda kraliyet şatosu gibi duran ise Rijksmuseum

Museumpleinticket’ın bir başka faydası daha var, bu bilet sizi müzelerin girişindeki sıralardan muaf tutuyor. Bu bilet sayesinde sınava girmekten muaf öğrenci gibi keyifle sıradakileri izleyebilirsiniz. Sıra demişken öyle aklınıza birkaç kişinin salına salına beklediği, bizdeki müze girişleri gibi bir sıra da gelmesin. Ne de olsa Van Gogh’un eserlerinden bahsediyoruz! Hele de bir tatil günü gitme gafletinde bulundu iseniz, bildiğiniz metrobüs sırasını aratmayacak cinsten bir sıra görürsünüz binaların yanında yılan gibi kıvrıla kıvırla giden. Öyle ki bir keresinde öğle vakti Van Gogh Müzesi’ne gitmeye çalışmıştık ama kapıdaki sıradan gözümüz korktuğu için tercihimizi daha tenha bir müzeden yana kullanmıştık. Sonra akşam vakti azalan sıraya tekrar girmeye kalkmıştık ama bu sefer de “Sırada beklersiniz ama sıra size gelene kadar müze kapanır.” demişti kapıdaki nazik görevliler 🙂 Dolayısıyla Van Gogh Müzesi’ne girmeyi bir türlü başaramamıştık!
Amsterdam Konser Binası’nda (Het Concertgebouw) hangi konserlere gidebiliriz?

Het Concertgebouw’da neredeyse her gün dünyanın farklı bir yerinden bir orkestranın konserini dinleyebilirsiniz. Dünyaca ünlü Viyana Filarmoni Orkestrası’ndan tutun da, Los Angeles Filarmoni Orkestrası’na, hatta Hollanda Kraliyet Orkestrası’na kadar oldukça geniş bir yelpazede sunulan müzik ziyafetinin tadını çıkarabilirsiniz. Amsterdam seyahatiniz boyunca hangi konsere denk geleceğiniz ise biraz şansınızla sizin aranızda kalmış:) Yine de önceden bilgim olsun derseniz, size uyan günlerde hangi konserin olduğunu buradan öğrenebilirsiniz.

Museumpleinticket ile konser keyfi

Müze meydanın tam karşısındaki altın yaldızlı konser binası: Concertgebouw

Amsterdam City Card da müzelere ücretsiz giriş imkanı veriyor, Museumpleinticket da. Peki ikisinin ne farkı var?

Amsterdam City Card ile şehirde onlarca müzeye ücretsiz girebiliyor, ulaşımı ücretsiz yapabiliyor ve kişi başı 40 euroya kadar bir tasarruf edebiliyorsunuz. İyi güzel ama bu kart şehrin en çok ziyaretçi çeken müzesi Rijksmuseum’da geçmiyor. Ayrıca Kraliyet Orkestra binasındaki konserlere ücretsiz giriş de sağlamıyor Amsterdam City Card. Ayrıca sizi müzelerin kapısındaki sıralardan da kurtarmıyor. E her güzelin bir kusuru oluyor sonuçta.

Museumpleinticket

Müze meydanındaki Stedelijk Museum

Ama Museumpleinticket öyle mi ya… Sadece üç müzeye giriş sağlıyor lakin …

Kategoriler
Amsterdam Ekonomik Seyahat Tavsiyeleri

Ekonomik Tatil için I Amsterdam Card

[sg_popup id=13395]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]
Amsterdam’a gidiyorsanız ve onca akıl çelici aktivite varken yine de “Ben kültür sanatımdan ödün vermem, ne kadar müze varsa gezerim arkadaş!” diyorsanız mutlaka bilmeniz gereken, fevkaladenin fevkinde bir karttan bahsetmeden geçemeyiz. Amacımız ne yaparsak yapalım en uygun fiyatla, en indirimli şekilde yapmak olduğundan Amsterdam seyahatinin büyük bir kısmını müze ziyaretleriyle geçirmeyi planlayan bizim gibi çılgınlar varsa bu kartın adından künye yaptırıp bileğine taksın 🙂 Adı: Amsterdam City Card. Nam-ı diğer Amsterdam şehir kartı ile müzelere (aşağıda hangi müzelerde geçerli olduğunun detaylarını bulabilirsiniz) ücretsiz giriş sağlayabiliyorsunuz; yetmiyor, üstüne bir de toplu taşımadan ücretsiz yararlanabiliyorsunuz. Dahası, şehirde gezerken karşınıza benzer başka indirimler de çıkarıyor. “Onca yer gezdik, böylesi işlevsel ve turist dostu bir kart daha görmedik” dedirten cinsten, bizi kendine adeta hayran bırakan bu şirin kartla ilgili detaylar mühim.

Amsterdam City Card




Amsterdam City Card nerelerde indirim sağlıyor?

Amsterdam kart ile otobüs, tramvay ve metrolar ücretsiz. Birçok önemli müzenin gişesinden de elinizi cüzdanınıza atmadan geçebiliyorsunuz. Yalnızca Rijksmuseum’da geçmiyor, ancak onda da boş durmuyor ve ufak da olsa bir indirim sağlıyor.




Amsterdam City Card

Amsterdam City Card hangi müzelerde ücretsiz giriş sağlıyor?

Allard Pierson Museum • Amsterdam Castle Muiderslot • Amsterdam Museum • Amsterdam Pipe Museum • Artis Royal Zoo • Bijbelsmuseum (İncil Müzesi) • Bijzondere Collecties (Amsterdam Üniversitesi Özel Koleksiyonu) • Cobra Museum of Modern Art, Amstelveen (Amstelveen Modern Sanat Müzesi) • de Appel arts centre  • De Nieuwe Kerk (Yeni Kilise) • Diamant Museum (Elmas Müzesi) • EYE Filmmuseum  • Foam  • Het Scheepvaartmuseum (Denizcilik Müzesi) • Het Grachtenhuis • Hermitage Amsterdam • Hollandsche Schouwburg , Jewish Cultural Quarter • Hortus Botanicus (Botanic Bahçesi) • Huis Marseille – Museum for Photography  • Joods Historisch Museum (Yahudi Tarihi Müzesi) • Micropia • Museum het Rembrandthuis (Rembrandt’ınEvi) • Museum Geelvinck-Hinlopen Huis • Museum Het Schip, Amsterdam School Arts & Architecture • Museum Ons’ Lieve Heer op Solder (Our Lord in the Attic) • Museum Tot Zover (Hollanda Cenaze Müzesi) • Museum van Loon • Museum Willet-Holthuysen  • Oude Kerk (Eski Kilise) • Persmuseum (Basın Müzesi) • Portrait Gallery of the Golden Age • Science Center NEMO (Bilim Müzesi)  • Stadsarchief Amsterdam (Amsterdam Şehir Arşivi) • Stedelijk Museum  • Tassenmuseum Hendrikje (Çanta ve Cüzdan Müzesi) • Tropenmuseum  • Van Gogh Museum • Verzetsmuseum (Hollanda Direniş Müzesi) • Amsterdam ArenA • Amsterdam Tulip Museum • Houseboat Museum.

Anlayacağınız neredeyse her müzeye ücretsiz girip sanata doyabilirsiniz. Ha içimiz dışımız sanat olmasın, Amsterdam’ın neleri meşhursa hepsini görüp deneyimleyelim derseniz de ihtiyacınız olan tüm bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.



Çok müze varmış ama bunların hangileri mutlaka gezilmesi gereken müzeler? Bu kart ile en önemli müzelere girebilecek miyiz?

Amsterdam City Card biri hariç neredeyse Amsterdam’daki tüm önemli müzelere ücretsiz giriş imkanı sağlıyor. Bunlara en meşhurlarından olan Van Gogh Müzesi de dahil. Ayrıca Eski Kilise ve Yeni Kilise’ye de ücretsiz girebiliyorsunuz. Üstelik bizim çok sevdiğimiz Museum van Loon’u da gezebiliyorsunuz. Bitmiyor, bir keresinde çok pahalıymış diye kapısından döndüğümüz Artis Hayvanat Bahçesi’ne de ücretsiz girebiliyorsunuz. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi ücretsiz girişe dahil olmayan tek müze ise …

Kategoriler
saventravel.com

En ucuz uçak bileti tarihlerini nasıl öğrenirim?

[sg_popup id=13013]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]
Sabahları erkenden kalkıp kahvaltı bile yapamadan işe-okula gittiniz. Tüm gün çalıştınız. Sonunda akşam oldu. İş bitti, dersler bitti ama siz de bittiniz. Böyle günler, haftalar, hatta aylar geçti. Artık şöyle bol bol fotoğraf çekeceğiniz, döndüğünüzde herkese anlatabileceğiniz güzel bir yurt dışı tatilini hak ettiniz. Tamam ama uçak bileti için birikmiş harçlıkları veya kocaman bir maaşı harcamaya da gerek yok. Onun için de önceden plan yapıp en ucuz uçak bileti tarihlerini öğrenmek gerekiyor. Malum günden güne çok değişiyor uçak bileti fiyatları. Ama havayollarının sitelerine baktığınız zaman da görüyorsunuz ki ucuz uçak biletini bulmak o kadar da kolay değil. Gidişi ucuz bulsanız dönüşler pahalı oluyor. Dönüşleri tam da istediğiniz gibi bütçenize göre denk getirseniz bu sefer de gidiş fiyatları bütçeyi aşıyor. Üstelik her havayolunun sitesini de öyle saatlerce araştıramazsınız. Peki o zaman en ucuz uçak bileti tarihini nasıl bulacaksınız? Bunun da bir yolu var. Bizim de kullandığımız bu yöntem sayesinde en ucuz bileti tarihlerini öğreniyor ve daha çok yer gezebiliyoruz. Nasıl mı? Hadi buyrun adım adım paylaşalım:


Ucuz uçak bileti tarihini nasıl öğrenirim?

İlk ve en önemli adım; ucuz uçak bileti tarihlerini öğrenmenizi sağlayacak bir internet sitesi var: Skyscanner.com. Daha önce adını duymadıysanız, nedir ne değildir diyorsanız kısaca anlatalım. Bu site uçak bileti arama sitesi yani istediğiniz tarih için yüzlerce havayolunu ve onların biletlerini satan birçok acentayı araştırıp en ucuz uçak bileti fiyatlarını görmenizi sağlayan bir site. Özetle “Keşke bu fikir bizim aklımıza gelseydi, pek de leziz olurdu, ne de güzel olurdu” dedirten bir site 🙂

Ek bir de özelliği var, gitmek istediğiniz şehre olan uçak fiyatlarını gün gün, grafik ile size gösteriyor. Yani ayın hangi günü giderseniz en ucuza uçak bileti bulabileceğinizi anlıyorsunuz. Dönüş için de keza aynı şekilde tüm listeyi önünüze seriyor. Sonra vay efendim ben bilmiyordum, yok efendim haberim yoktu olmasın. Masanızın üstüne iliştireceğiniz büyük bir post-it’e yazın: Skyscanner.com. Zira ne demiştik? Seyahatleri ucuza getirmenin ana yollarından biri ucuz uçak biletinden geçer.

Güzelmiş, peki bu siteyi en karlı şekilde nasıl kullanabilirim?

Normalde uçak bileti fiyatlarına bakmak veya rezervasyon yapmak istediğinizde genel temayül önce gidilecek şehri seçmeniz, sonrasında da gidiş – dönüş tarihlerini belirlemeniz şeklinde oluyor. Ve fakat bu şekilde ancak “Efendim millet nasıl ucuza getiriyor şu uçak bileti işini?!” diye hayıflanırsınız. Bu sefer size farklı bir yöntem önereceğiz; sadece gideceğimiz şehri seçeceğiz ve her gün için en uygun fiyatları görebileceğiz.

Bir örnekle görsel hafızası daha iyi olan takipçilerimizin de gönlünü alalım:) Öncelikle hangi şehre gideceğimizi seçelim -ki biz bu örnekte en çok sevdiğimiz şehirlerden birisi olan Roma’yı tercih ettik. Sonra da tarih yerine “tüm ay” seçeneğini işaretliyoruz. Böylece tatil yapmayı planladığımız Haziran ayındaki en ucuz bilet tarihlerini bulmayı amaçlıyoruz.

Ucuz ucak bileti tarihleri

Karşımıza bütün Haziran ayı için günlük uçak bileti fiyatları çıkıyor. İstanbul – Roma uçuşunda 18-21 Haziran arası en ucuz uçuş tarihleri olarak görünüyor. Dönüş olarak da 22-26 Haziran arası en uygun tarihler bütçemiz için.

Ucuz ucak bileti tarihleri 2
Biz de bu tarihlerden kendimize uygun olanları tercih ediyoruz. Karşımıza en ucuz uçak bileti kombinasyonu çıkıyor, yani gidiş-dönüş 386 TL. Ancak burada önemli bir nokta var; bu fiyatlar en …

Kategoriler
Öne çıkanlar saventravel.com

Kimiz kimlerdeniz?

[sg_popup id=13013]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]
Bu kadar yazı yazdık, gezilecek yerleri anlattık ama aklımıza gelmemiş kendi hakkımızda bir şeyler söylemek. Pek çok kişi kendi hakkınızda da yazın deyince bir iki kelam edelim dedik. Biz kimiz? Biz iki kişiyiz. Daha doğrusu yazılarımıza başladığımızda iki kişiydik. Artık dört kişiyiz. Gerçi uçaklardaki biletleme dili ile konuşursak iki yetişkin artı bir çocuk artı bir bebek desek daha doğru olur 🙂

Çoğu beyaz yakalı gibiyiz diyebiliriz. İstanbul’da yaşıyoruz. Ama ikimiz de İstanbullu değiliz. Birimiz üniversite için, birimiz iş için gelmişiz. Birimiz Ankara’yı, birimiz hala çok özlediği Ege’yi bırakmış. Birimiz Boğaziçi’nden, birimiz vakıf üniversitesinden mezun olmuş, araya bir de master ve doktora sıkıştırmış. Birimiz her gün bakkaldan aldığınız çikolataları üretip satan bir şirkette, diğerimiz ise ülkenin belki de en güzel oteline sahip başka bir şirketinde çalışmış. Sonra birimiz ürünleri hayatınızın bir parçası olan büyük bir teknoloji firmasına geçmiş, diğerimiz de abur cubur satan başka bir firmaya. Ama özetle günümüzün çoğu ofiste geçer olmuş. Böyle çalışınca da izinler pek bir önemli hale gelmiş. Her tatil gününde, izinde bir yerlere mi gitsek demeye başlamışız. Sonunda ikimiz de seyahat etmek için çalışır olmuşuz.

Bol bol seyahat ettikten sonra iki de ufaklık aileye katılmış. Ama tabii bizdeki seyahat etme ateşi hiç sönmemiş. Çocuklar olana kadar gezdiniz gezdiniz, sonra zor diyenlere inat doğar doğmaz onlara da pasaport çıkartmışız. Artık eskisinden farkımız uçaklarda bir üçlü sırayı kapatabiliyoruz ve havalimanında uçaklara koşturarak yetişebiliyoruz 🙂

Fotomuz

Bundan sonrasını en çok duyduğumuz soruları yanıtlayarak anlatalım. Umarız bizi biraz daha yakından tanıma fırsatı bulursunuz.


Nasıl başladı bu seyahatler?

Bir gün abimizi görmek için Hollanda’ya seyahat edelim dedik. E Amsterdam’a kadar kadar gitmişken bir de Disneyland Paris’i görelim diye düşündük, sanki çok yakınlarmış gibi… Sonrasında pek sevdik gezmeyi… Pek sevdik bilmediğimiz yerlere gitmeyi… Pek sevdik gitmeden önce kitapları karıştırmayı… Yaklaşık yedi sene önceydi bu ve o günden sonra neredeyse her tatilimizde yurt dışına seyahat eder olduk.


Çok seyahat ediyor musunuz? Bu güne kadar nerelere seyahat ettiniz?

Birimiz iş için sürekli yurt dışına seyahat ediyor. Diğeri iş için sürekli yurt içi seyahat ediyor. İş dışında ise ikimiz hep, birlikte seyahat ediyoruz. İkimiz de seyahat etmeyi seviyoruz. İkimiz de görmediğimiz, bilmediğimiz yerlere gitmek istiyoruz. Buzdolabının magnetlerden görünmemesini istiyoruz. Çok bilindik İtalya, Fransa, İsveç, İsviçre, Macaristan, Çekya, Almanya, İspanya, Hollanda, Yunanistan, Amerika, İngiltere, Kıbrıs, Avusturya, Dubai gibi ülkelere de gittik. Çok da turistik olmayan Suudi Arabistan, Mısır, Irak, Gürcistan, Ukrayna, Lübnan, Romanya, Malta ve Kazakistan’a da.

Bir ülkeyi sevdik mi de birçok kez gitmeye çalışıyoruz. İtalya’da Roma, Floransa, Venedik üçlemesine Milano, Cenova, Pisa, Cinque Terre, Portofino’yu da ekledik mesela. Amerika’da New York ve Orlando seyahatlerimizde doğu yakasını; Los Angeles, San Francisco, Las Vegas, Sacramento, San Diego, Seattle seyahatlerimizde ise batı yakasını görme şansımız oldu. İsviçre de bizim için özel ülkelerden biri; Zürih, Basel, Bern, Obwalden’e gittik ve çok sevdik. Bu kadar seyahatten sonra tabii artık pasaportumuzun süresi bitmeden sayfaları biter hale geldi.

Biraz muhur basmislar

Sayfaları biten pasaportun giriş çıkış damgaları…


Hep yurt dışına seyahat ediyorsunuz, neden?

Aslında hep yurt dışına seyahat etmiyoruz ancak yazılarımızda yurt dışı deneyimlerimize öncelik veriyoruz. Buna sebep, yurt içi seyahatleriniz için çok fazla …

Kategoriler
Öne çıkanlar saventravel.com

Kabusa Dönen Yolculuk

[sg_popup id=13013]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]
National Geographic Channel’da seyrederdim Kabusa Dönen Yolculuklar belgeselini. Hiç benim de başıma benzeri geleceğini düşünmemiştim. Ta ki Mısır’a daha önce kullanılmış tek seferlik vize ile gidene kadar. Vizesiz seyahat edince öyle birkaç evrak işi nasılsa hallolur, ilk uçakla da geri gönderirler diyemiyormuşsunuz. Hele gittiğiniz yer bir Ortadoğu ülkesi ise. Evet, şu anda Kahire havaalanı nezaretindeyim. Seyahatim pek de planladığım gibi gitmedi. Anladığım kadarı ile bol vaktim var içeride. En başından yazmaya başlayayım* Doğru bildiniz bu yazımızı Mısır’da, Kahire Havalimanı’nda nezaretten yazıyorum. Her zaman soruyorlardı, bu kadar seyahat ediyorsunuz başınıza ne ilginç olaylar geliyordur diye. Sanırım uzun bir süre en ilginç hikayemiz bu olacak.


SABAHA KARŞI 03:30

Kahire uçağının kalkış saati 06:45 olduğundan havaalanında erkenden olabilmek için güne biraz erken başlamıştım. Ama olsun, Atatürk Havaalanı lounge’unda kahvaltımı edecek, uçakta seyahat dergilerimi okuyacaktım. Akşama planım ise Maldivler’de, Phuket’te de olan Dusit Thani Lakeview Cairo’da palmiyelerle dolu havuz başında bir güzel dinlenmekti.

Aksam icin planim

PASAPORT KONTROL. SABAH 08:00

Kahire havaalanına saat sekiz sıralarında uçağım indiğinde tek hedefim vardı, bir an önce havaalanı dışında bekleyen beni otele götürecek şoföre ulaşabilmek. Uçağa yetişmek için fazlası ile erken kalkmıştım zaten. Kahire havaalanından dışarı çıktığınız anda, sizi 40 yıldır tanıyormuş da gurbetten gelmişsiniz gibi karşılayan taksicilere dert anlatabilecek durumda değildim. Öyle ki bir seferinde iki yana doğru açılan otomatik kapıdan dışarı çıktığımda bana doğru koşan ve gerçekten beni tanıdığını sandığım taksiciye az daha sarılıyordum da son anda bizi almaya gelen şoför kurtarmıştı beni. Bunları düşünürken, bir yandan da cep telefonumu açmış gelen mesajları okuyordum. İlk gelen mesaj tabii ki de başımıza bir olay gelirse diye konsolosluğun telefon bilgisiydi. Bugüne kadar bu mesajdan defalarca gelmişti ama hiç ihtiyacım olmamıştı. Şimdi de olmazdı herhalde. Şöyle bir göz gezdirip bir sonraki mesaja geçecektim ki konsolosluk telefonu olarak verilen numaradaki 312 yani Ankara alan kodunu fark ettim. Doğru mu okuyordum? Kahire Büyükelçiliği diye Ankara telefonu mu vermişlerdi?

Konsolosluk bilgilendirme mesaji

Doğru ya, Mısır ile olan ilişkilerimiz biraz limoniydi bu aralar ve büyükelçimiz de Kahire’de değildi uzunca bir zamandır. Aman neyse canım bu durum beni de pek ilgilenmiyordu.Bir an önce pasaport kontrolünden geçip havalimanı çıkışında beni karşılayacak Samy’e gitmem gerekiyordu şu anda, diyerek telefonu cebime koyup havalimanı koridorlarında hızlı adımlarla yürümeye devam ettim.

Kahire Havalimanı

Pasaport kontrolüne geldim sonunda. Sıra o kadar da uzun değildi. Birkaç dakika içinde havalimanında dışarı çıkacaktım. Önümdeki sıra yavaş yavaş azalırken ve pasaport polisine doğru yavaş yavaş yaklaşırken birazdan olacaklardan habersizdim.

Pasaport kontrol sirasi

Sıra sonunda bana geldi. Pasaportumu Mısırlı polise uzattım ve artık alıştığım rutin kontrollerin yapılmasını bekledim. Bir yandan da bankonun yan tarafındaki ufacık metal parçasından yansıyan görüntüye; polisin pasaport sayfalarını tek tek çevirişine bakıyordum. Pasaportun en başından sonuna doğru hızlı bir tur attı, olmadı. İkinci kez ama bu sefer daha yavaş tüm vizeleri tek tek gözden geçirdi ama hala Mısır vizesini bulamamıştı. Alışmıştım ne de olsa bu duruma, o kadar vizenin içinden sıklıkla bulamadıkları oluyordu görevlilerin. Veya aynı vizenin üzerinde o kadar çok kaşe oluyordu ki okuyamıyor geçiyorlardı vizeyi. Bu yüzden kendimi hazırlamıştım da; “İsterseniz vizeyi gösterebilirim”.
Ama bunun karşılığında İngilizce “Bu mu? Bu tek girişlik vize!” demesini ise …