Kategoriler
saventravel.com

Daha ucuza uçak bileti nasıl alınır?

[sg_popup id=13013]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]
Her tatilcinin en çok merak ettiği şeylerden birisidir, ucuz uçak bileti nasıl alınır sorusunun cevabı. Ne de olsa seyahat bütçesinin önemli bir kısmını oluşturuyor uçak biletleri. Sırf bu yüzden biz de uçak bileti kampanyalarının peşinde, aylar öncesinden bilet alıyorduk. Sonra daha vize başvurusu bile yapmadığımızdan, ya vizemiz çıkmazsa diye kara kara düşünüyorduk. Bir de üstüne izin zamanı geldiğinde işyerinde bir sıkıntı olursa, toplantı konursa diye endişe ediyorduk. Ama artık bu riske yüreğimiz dayanmadığından olsa gerek, aylar öncesinden bilet alma işini bıraktık. Onun yerine zamanında uçak bileti alırken nasıl tasarruf edeceğimizi bulmaya çalıştık. Bulduk da sonunda. Aslında bir çoğunuzun bildiği, belki bazılarınızın denemeye cesaret edemediği bir yöntem bu. Skyscanner gibi ucuz uçak bileti karşılaştırma sitelerinden bahsediyoruz. En son geçen ay Cenova’ya ve Amsterdam’a giderken kullandık bu siteleri ve uçak bileti fiyatlarından %15-20 oranında tasarruf ettik. Nasıl ucuza uçak bileti aldığımızı, önceden bilmeyenler veya henüz kullanmaya başlamamış olanlar için kendi deneyimlerimize göre soru – cevap anlatmaya çalışalım.


Neymiş bu uçak bileti karşılaştırma siteleri?

Gerçekten duymadınız mı? Peki Skyscanner, Kayak, Momondo gibi siteleri de mi duymadınız? Eğer hepsine cevabınız hayır ise kısaca anlatalım. Bir şehirden başka bir şehire uçak ile seyahat etmeye çalışıyorsunuz ama malum çok fazla havayolu ve çok fazla havaalanı var, seçim yapılabilecek. Hepsinin de fiyatları birbirinden farklı. Bir de bunun üstüne çeşit çeşit acenta var ki acentalar arasında bile uçak bilet fiyatları farklı olabiliyor. Bu durumda sizin adınıza birilerinin tüm acentaları, tüm havayolu firmalarını araştırıp karşılaştırması gerekiyor. İşte bunu bu uçak bileti karşılaştırma siteleri yapıyor. Böylece siz de en ucuza, hatta havayolunun kendi verdiği fiyattan bile daha ucuza uçak biletinize ulaşmış oluyorsunuz.

Nasıl yani, havayolunun kendi sitesinden daha mı ucuza uçak bileti alabiliyorum?

Evet, düşünülenin aksine havayolları kendi sitelerinde en ucuz uçak bileti fiyatlarını sunmuyorlar. Havayollarından aslında ucuza uçak bileti almanın en iyi yollarından birisi toplu alımlar yapabilen ve pazarlık güçleri bizden daha iyi olan acentalar.
Peki bir örnek ile anlatır mısınız?

En sevdiğimiz şehirlerden birisi olan Roma’ya gideceğimizi varsayalım. Kolezyum’u, İspanyol Merdivenleri’ni görecek olmanın mutluluğu ile giriyoruz hiç düşünmeden hemen thy.com’a. Uçuş saatlerine şöyle bir bakıyoruz, malum ne kadar çok zaman geçirirsek o kadar iyi. Tam bize göre olan sabah 08:15 uçağını seçiyoruz. Dönüşte de eve vakitlice gidelim, ne de olsa ertesi gün mesai var diye düşünerek öğleden sonra 15:20 uçuşu ayarlıyoruz. Bir kişi için gidiş dönüş ücret oluyor 834 lira.

Ucuz uçak bileti nasıl alınır

Bir yandan fena değil, ne de olsa Roma’ya gidiyoruz diyoruz, bir yandan da kredi kartını cüzdandan çıkartırken acaba biraz pahalı mı yahu diye kendi kendimize soruyoruz. İyi ki de soruyoruz çünkü daha önce duyduğumuz ama hiç bilet almadığımız skyscanner.com’u böylece denemeye karar veriyoruz. Aynı gün için bir de buradan İstanbul – Roma uçuşlarına bakıyoruz. Bütün havayolları ve her saat seçeneği çıkıyor karşımıza. Daha önce belirlediğimiz kendimize en uygun olan saatleri gözlerimiz arıyor. Daha doğrusu filtrelerden yararlanıyoruz 🙂 Ta taaaa, işte karşımızda!! Sabah gidiş, öğleden sonra dönüş İstanbul – Roma uçuşumuzu buluyoruz. Ama bu sefer fiyatlar yaklaşık yüzde 10 daha düşük, yani 768 lira.

Ucuz uçak bileti nasıl alınır

Önce şaşırıyoruz acaba doğru mu bu rakamlar diye. Sonra …

Kategoriler
Amsterdam Yeme-İçme Tavsiyeleri

Amsterdam Yeme İçme Mekanları

[sg_popup id=13284]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]
Amsterdam’dan dün geldik ve daha ayağımızın tozu ile Amsterdam yeme içme mekanları rehberimizi hazırlayalım dedik. Bunu niye dedik çünkü her turistik şehirde olduğu gibi Amsterdam’da da bol bol turist tuzağı mekanlar olduğu için. Cafenin dışından baktığınızda ve içerideki kalabalığı gördüğünüzde zannediyorsunuz ki herhalde Amsterdam’ın önemli yeme içme mekanlarından birisi orası. Ama mekanın neşeli kalabalıklar ile dolu olmasının asıl nedeni daha ziyade merkezi ve tarihi merkezlerde olmaları. Onun için gittiğinizde hazırlıklı olun diye artık yavaş yavaş oralı oldu diyebileceğimiz kardeşimizin de önerilerini dikkate alarak Amsterdam yeme içme mekanları rehberimizi yazdık.

Soru – cevap gidelim ki herkes ilgilendiği tarzı daha kolay bulabilsin. Şimdiden afiyet olsun ve Amsterdam’da iyi eğlenceler…




Amsterdam’ın biraları meşhurmuş diye duyduk ama tek bildiğimiz Heineken? Daha lokal mekanlar var mı?

Bir şeyler içmek ve sıcak bir mekanda vakit geçirmek istiyorsanız Belgisch Bierproeflokaal De Zotte, kısaca De Zotte’yi tavsiye ederiz. Burası biraları ile meşhur bir Belçika pubı. Alamet-i farikası ise menüsünde belki de yüzlerce farklı bira olması ve biraları farklı farklı bardaklar ile servis etmeleri. Bazı bardaklar destek olmadan ayakta bile duramıyor ki onları sürekli elinizde tutmamak için tek seferde içmeniz gerekebilir, aman dikkat 🙂 Ayrıca biraları ile meşhur bir yerden beklemeyeceğiniz kadar güzel yemekleri (pirzolalar, steakler) de var. Yeri de Leidseplein ve Museumplein yakınlarındaki bir ara sokakta ki bu Amsterdam’ı gezerken buralara mutlaka yolunuzun düşeceğini ama ara sokaklara pek girmeyen turist kalabalıklarının radarından kaçabildiğini gösterir.



Belçika birası içmek istesek Belçika’ya gideriz 🙂 Amsterdam birasının meşhur olduğu bir mekan söyler misiniz?

Tamam o zaman, Brouwerij‘t IJ tam size göre bir mekan. Aslında Brouwerij‘t IJ onlarca farklı markası olan hatta bazıları sınırlı üretim olan lokal ve küçük bir bira üreticisi. Ama üretim yerlerinin yanına biralarının tadılabileceği bir de pub yapmışlar. Hatta bazı çeşitleri sadece burada fıçıdan servis edilebiliyormuş. Bazı çeşitlerinin ise her sene tadı değişiyormuş. Lokasyon ise Artis Hayvanat Bahçesi yakınında. Bu mekanın bir başka güzel yanı ise dışarıdaki kanal manzaralı masalarda oturabiliyor olmanız ve de hemen yanınızda Amsterdam’ın en uzun ahşap yel değirmeni De Gooyer’in olması.

Amsterdam’da et yemek istiyoruz ve eti güzel salaş bir mekan var mı bildiğiniz?

Leidseplein yakınında salaş mekan Cafe de Klos’un etleri (kuzu kol, steak, spare ribs) pek bir güzel, etlerin porsiyonları pek pek bir büyük, yemeklerin yanında getirdikleri patatesleri pek bir lezzetli, fiyatları (etler 16-27 euro arasında) hele bir de porsiyonlar ile karşılaştırdığınızda pek bir uygun. Mekan küçük olduğundan oturmak için biraz beklemeniz gerekebilir ki bekleyin deriz. Bir masaya kurulduktan sonra gerisi geliyor zaten. Bulması da kolay, Leidseplein’e yaklaşık 200 metre uzaklıkta.



Güzel, sıcak, insanların masalarını birbirleri ile paylaştığı, turistlerden ziyade lokal insanların gittiği bir yer arıyoruz. Amsterdam’da böyle bir mekan önerebilir misiniz?

Cafe Wasserette’yi mutlaka deneyin deriz, tam sorduğunuz gibi bir yer. Küçük, onlarca belki de yüzlerce bisikletin park ettiği bir minicik bir meydanda, sevimli bir kafe. Biz gittik, çok sevdik. İçeride neredeyse hiç turist yoktu, biz hariç. Aslında oldukça garip gelmişti çünkü önünde turistlerden uzamış sıralar olan Heineken Experience’in bir ya da iki …

Kategoriler
Amsterdam Ulaşım Tavsiyeleri

Amsterdam Kanal Turu ve Tasarruf Yöntemleri

[sg_popup id=13393]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]
Amsterdam tatilimizde “bir iki sokak sonra müzeye varacağız, biraz daha yürüyelim” diye diye her yere yürümeye çalışmaktan kara sular iniyor ayaklarımıza. Derken şehrin kendisi kadar meşhur kanalları yetişiyor yardımımıza. Ama hazırlıksız yakalanıyoruz, giderken çok araştırmamıştık, nasıl olsa gerek olmaz diye. Aslında daha uçağımız Amsterdam’a doğru inişe geçerken anlamalıydık asfalttan çok suyu gördüğümüzde kanalların ulaşımda kullanılabileceğini 🙂 Sonunda buluyoruz kendimize göre bir tur ama biraz vakit alıyor doğrusu. Durum böyle olunca siz bari Amsterdam’a gittiğinizde hazırlıksız yakalanmayın diye anlatmaya çalışalım; Amsterdam kanal turu nasıl yapılır, Amsterdam kanal turu fiyatları nelerdir, ama en önemlisi Amsterdam kanal turunda nasıl tasarruf edersiniz.

Amsterdam kanal turu

Öncelikle Amsterdam kanalları ile ilgili bilgi alabilir miyiz?

Amsterdam kanalları düşündüğünüz gibi, en azından biz öyle zannediyorduk doğal değillermiş. Şehir bataklıkların kurutulması, su bentlerinin inşa edilmesi, yay şeklinde kanalların yapılması ve aralarının doldurulması ile yüzyıllar içinde oluşmuş. Amsterdam kanalları insanları cezbettikçe yeni kanallar inşa edilmiş, yeni yerleşim alanları oluşturulmuş. Sonunda da Amsterdam şehir planlamacılığında referans, Amsterdam kanalları da UNESCO Dünya Kültür Mirası olarak kabul edilmiş. Videodan da Amsterdam kanallarının nasıl insan eli ağır ağır oluştuğunu görebilirsiniz. Altyazı eklemeyi unutmayın, dil Felemenkçe.

Kanallar doğal değilmiş, onu öğrendik. Asıl önemli sorunun cevabını öğrenelim bir de; Amsterdam kanal turu fiyatları ne kadar?

The #1 Canal Cruise’un bir saatlik kanal turu ücreti yaklaşık 16 euro. Ama online bilet alırsanız hem kanal turu fiyatında %10 indirim elde ediyorsunuz hem de Madame Tussauds Müzesi’nden Artis Hayvanat Bahçesi’ne birçok yerin biletlerini avantajlı fiyatlar ile alabiliyorsunuz. Örneğin Artis’in fiyatı 20 euro yerine 18.5 euro, Diamond Müzesi’nin fiyatı 8 euro yerine 6.50 euro oluyor.
Bu arada söyleyelim The #1 Canal Cruise sabah on ile akşam altı arasında çalışıyor. Bir not daha; sesli kılavuzda Türkçe dil seçeneği de varmış.




Kalkış yeri de çok merkezi, Amsterdam Centraal İstasyonu’nun hemen yakınındaki iskeleden kalkıyor. Dam Meydanı’ndan sadece beş dakikalık yürüme mesafesinde. Ayrıca hemen etrafında başka kanal turu botlarının iskeleleri de var.

Bir diğer Amsterdam kanal turu ise Amsterdam Canal Cruises. Aslında en ekonomik kanal turlarından birisi çünkü hem süresi 75 dakika hem de internet üzerinden alındığında fiyatları 13 euro’ya düşüyor (normalde 15 euro). Ayrıca kanal turunuzu alırken farklı müzelerin giriş biletlerini de dahil ederseniz sepete o müzelere de indirimli fiyatlar ile girebiliyorsunuz.

Amsterdam kanal turu

Kombine biletinizi isterseniz iskelelerden de alabilirsiniz. Üstelik böyle olunca müzelerdeki saatlerce süren sıralardan da kurtulmuş olursunuz. Demedi demeyin, bizim dilimiz yandı sıralarda beklemekten. Hatta bazı müzelere giremedik bile sırf sıra yüzünden…

Amsterdam kanal turu ucretleri




Sabah 10 ile akşam 5:45 (kışın 5:15) arası kanal turu tekneleri halatlarını alıyorlar. Kanallar arasında nasıl bir rota çizdiklerini merak ediyorsanız buradan inceleyebilirsiniz. Kanal turunun başlangıç yeri Van Gogh Müzesi, Rijksmuseum ve Heineken Experience’a çok yakın. Eğer yolunuz bu taraflara düşerse hemen Amsterdam Canal Cruises iskelesinden demir alıp Amsterdam kanal turunuza başlayabilirsiniz.

Epey şirket var anlaşılan Amsterdam’da kanal turu düzenleyen. Amsterdam kanal turunu hangi kritere göre seçelim?

Doğrusunu söylemek gerekirse Amsterdam kanal turunda birinin diğerinden önemli bir farkı yok. Hepsi üç aşağı beş yukarı aynı rotayı takip ediyor ve benzer hizmeti sunuyorlar. Asıl önemli olan kanal turunun …

Kategoriler
Amsterdam Ulaşım Tavsiyeleri

Amsterdam – Schiphol Havaalanı Ulaşımı Hakkında Bilmeniz Gerekenler

[sg_popup id=13395]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]
Yaşasın Amsterdam’a gidiyoruz… Biriktirdiğimiz miller ile alınmış business class koltuklarımıza kuruluyoruz. Keyifli ve ekonomik bir tatile başlamak için en ideal yol, miller ile alınmış biletler 🙂 Yaklaşık dört saatlik yolculuktan sonra uçağımız Amsterdam Schiphol Havaalanı’na iniyor. Ama yolculuğumuz burada son bulmuyor çünkü havaalanındaki park sıkıntısı yüzünden bir saat uçağın içinde beklememiz gerekiyor. Sonunda uçağımız kapıya ulaşmayı başarıyor. Bavullar alınıyor, pasaport kontrolünden geçiliyor. Artık aklımızda daha önemli sorular var. Amsterdam – Schiphol Havaalanı ulaşım için en ucuz yöntem nedir? Schiphol Havaalanı Amsterdam ulaşım tren ile mi, otobüs ile mi daha uygun? İndirim kartları Schiphol Havaalanı – Amsterdam ulaşımında geçerli mi?




Schiphol Havalimanı – Amsterdam ulaşımı ile ilgili benzer sorular muhtemelen giderayak sizin de aklınızdadır. Hazır biz en uygun yolları araştırmışken sizinle de paylaşalım. İşte soru-cevap Schiphol Havaalanı ulaşım bilgileri…

Schiphol Havaalani ulasim

Amsterdam Schiphol Havaalanı’na doğru alçalırken…

Amsterdam Schiphol Havalimanı hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Amsterdam Schiphol Havalimanı Avrupa’nın en yoğun havaalanlarından birisi imiş. Öyle ki 2014’in ilk yarısında 25 milyondan fazla yolcuyu ağırlamış ve Avrupa’nın en çok yolcu taşıyan havalimanları sıralamasında İstanbul’dan bir sıra önde dördüncü sırada yer almış.

Amsterdam Schiphol Havaalanı’nda ortalama yolcu duty free’de yaklaşık 15 € harcıyormuş. Böyle olunca iki kişi gidiyorsanız havaalanında 30 € harcama ihtimaliniz oldukça yüksek demektir.

Amsterdam - Schiphol Havaalani ulasim



Schiphol Havaalanı’ndan kalacağımız otele direkt shuttle olabilir mi?

Schiphol Havaalanı’ndan Amsterdam’daki birçok otele doğrudan shuttle imkanı mevcut. Amsterdam’daki toplu taşıma firmalarından Connexxion’un The Schiphol Hotel Shuttle servisi 06:00-21:30 arası neredeyse şehirdeki her otele servis sunuyor.

Fiyatları ise en son kişi başı tek yön 17 €, gidiş-dönüş 27 € idi. İki kişiden fazla gruplarda ve 15 yaşın altındaki çocuklar için ise indirimli. Bu arada söyleyelim bazı otellerin rezervasyonu online yapılamıyor. Onlara ulaşım için havalimanındaki Amsterdam Shuttle Desk tabelalarını takip edip yardım masasına gidebilirsiniz.

Schiphol Havalimanı’ndan Amsterdam şehir merkezine otobüs ile gidebilir miyim?

Schiphol Havaalanı’ndan Amsterdam’ın çeşitli yerlerine otobüs ile kolaylıkla gidebilirsiniz. Ama bu otobüs hatlarından özellikle biri var ki tam turistlere göre çünkü havalimanından Amsterdam şehir merkezine ulaşım sağlıyor. 197 nolu hat nam-ı diğer Amsterdam Airport Express15 dakikada bir kalkıyor ve turistik merkezlerden Museumplein, Rijksmuseum ve Leidseplein’a gidiyor. Ulaşım süresi Amsterdam Airport Express’in pek uygun, en son durağa varması 40 dakikadan az sürüyor. Amsterdam Airport Express’e otobüs platformu B9’dan binmeniz gerekiyor.

Schiphol Havaalani ulasim




Amsterdam Airport Express ücreti ne kadar peki?

Amsterdam Airport Express’in en son tek yön tutarı 5 €, gidiş-dönüş ise 10 € idi. Ama dilerseniz 13.50 €’ya Amsterdam ve Çevresi Günlük Bileti alırsanız hem havalimanı şehir merkezi ulaşımını sağlamış olur hem de 24 saat boyunca otobüs, metro ve tramvaylardan ücretsiz yararlanabilirsiniz. Ama en en uygunu gidiş-dönüş bilet alıp daha sonra birkaç günlük ulaşım kartı olmak olacaktır. Bilet çeşitleri ile ilgili daha detaylı bilgi için Amsterdam’da ulaşım sayfamızı inceleyin.

Amsterdam Airport Express biletlerini nasıl alabiliyorum?

Dilerseniz kaptandan otobüste tek seferlik bilet alabilirsiniz ama fiyatı biraz daha yüksek olabilir. Diğer seçenek ise kontör yüklenebilir OV chipcard alıp (bir tür Akbil) 5 € düşülmesini sağlamak olacaktır. OV chipcard nasıl alınır gibi sorularınız …

Kategoriler
saventravel.com

Sabiha Gökçen Otopark Ücretinden Tasarruf

[sg_popup id=13013]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]
Uçak biletimizi uygun fiyata haftalar öncesinden aldık, tatile gidiyoruz. Ama ufak bir sorunumuz var; o da havalimanında bizi bekleyen yüksek park ücretleri. Bunu engellemek için Sabiha Gökçen’e taksi ile gitsek daha beter; gidiş-dönüş epey bir meblağ tutuyor. Havataş veya otobüs ile gitmeye kalksak elde bavullar, epey bir zorluk yaşayacağız. Yine en iyisi araba ile gitmek gibi duruyor. O zaman da “acaba Sabiha Gökçen otopark ücreti ne kadardır?” diye düşünmeye başlıyoruz. Arabayı da bir hafta otoparkta bırakacağız, çok tutmasa bari diyoruz. Buna benzer durumları siz de yaşıyorsanız yazımız tam sizlik. En son tatilimize giderken biz de bunları yaşadığımızdan öğrendiklerimizi paylaşalım dedik. İşte Sabiha Gökçen otopark ücreti ve indirimli Sabiha Gökçen otoparkı.

Öncelikle söyleyelim Sabiha Gökçen ve çevresinde üç farklı otopark var; en azından biz o kadar bulduk 🙂 Hepsini tek tek anlatmaya çalışacağız. İlk olarak standart havaalanı otoparkından başlayalım.


Sabiha Gökçen otopark ücreti ne kadar?

Sabiha Gökçen havaalanı otopark ücreti bir saatlik 13 TL, 24 saat için ise 42 TL. Seyahate çıktığınıza göre muhtemelen daha uzun süre otoparkı kullanacaksınız diye düşünüyoruz. Bu durumda, örneğin bir haftalık otopark ücreti 294 TL’ye kadar çıkıyor. Güncel Sabiha Gökçen otopark ücretlerine buradan ulaşabilirsiniz.


Sabiha Gökçen otopark ücretlerinde indirim var mı?

Eğer otoparkta aracınızı birkaç gün bırakacaksanız illa da bu tutarları ödemeniz gerekmiyor. Aracınızı park eder etmez abonman kartı alırsanız daha uygun fiyatlar ile aracınızı bırakabiliyorsunuz. Yine aynı örnekten yola çıkalım ki karşılaştırması kolay olsun 🙂 Dört günlük otopark abonman fiyatı 121 TL. Yedi günlük abonman kart ücreti ise yaklaşık 198 TL.

Bunun dışında Sabiha Gökçen otopark ücretlerinde bir indirim daha var, Halkbank Paraf kredi kartı sahiplerine özel. Daha önce farklı bankaların; Akbank, Yapı Kredi gibi, kredi kartlarına da yapıyorlardı ama onların anlaşmaları sona erdi. Eğer Halkbank Paraf kredi kartınız varsa ve aracınızı valeye verirseniz otopark ücretinde %50 indirim fırsatı yakalamış oluyorsunuz. Gerçi vale için indirim dışı ek 20 TL ödüyorsunuz ama kazandığınız indirime göre kıyaslandığında ve konforu düşünüldüğünde hala daha karlısınız.

Ayrıca CIP girişinde Garanti Bankası Miles & Smiles kartı olanlar aracını valeye verirse onlar için de %50 indirim oluyor.

Ama hala yüksek diyorsanız yazının devamını okuyun 🙂


Sabiha Gökçen Havaalanı’nda başka otopark var mı?

Havalimanının dışında ama havalimanına sürekli shuttle servisi olduğu için ulaşım sorunu olmayan ve havalimanındaki otoparka göre çok uygun fiyatlı iki otopark daha var. Bunlardan birincisi Pegasus Ekopark. Havalimanına beş dakika uzaklıktaki bu otoparktan Pegasus müşterileri yararlanabiliyor. Günlük Pegasus otopark ücreti ise 8 TL. Dört gün aracınızı Sabiha Gökçen Pegasus otoparkında bırakırsanız size maliyeti 32 TL oluyor. Güncel ekopark fiyatlarına buradan ulaşabilirsiniz.

Pegasus ile gitmiyor, AnadoluJet, THY gibi farklı uçaklar ile uçuyorsanız sizin için de ekonomik bir seçenek söz konusu. Burayı pek fazla kişi bilmeyebiliyor çünkü yolda pek de tabelası yok. Bu otopark Sabiha Gökçen İspark Park Et – Devam Et otoparkı. Pegasus Ekopark gibi İspark’tan da 15 dakikada bir havalimanına shuttle imkanı var ve üstelik otopark ücreti günlük 8 TL 🙂 Sabiha Gökçen standart otopark ücretinden kat kat daha ucuz.
sabiha gokcen ispark

Unutmadan söyleyelim fiyatlarda zaman içerisinde değişiklik olabilir, güncel fiyatlar için ilgili sayfaları kontrol edebilirsiniz.…

Kategoriler
Amsterdam Otel Tavsiyeleri

En İyi 5+ Amsterdam Hostel Tavsiyesi

[sg_popup id=13282]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]
Amsterdam tatil planları tüm hızıyla devam ediyor. Daha önce Amsterdam’a giden eş dosttan tavsiyeler alınıyor. Red Light diye bir yer varmış, bunu giden gitmeyen herkes biliyor zaten de nerelere uğranmalı, neler yapılmalı yine de öğreniliyor. Bir yandan da biletler alındı ya da eli kulağında onlar da yakında tamam sayılır. Ama bunlar kadar önemli bir şey daha var, o da Amsterdam’da nerede kalınacak sorusunun cevabı. Keşke şöyle güzel bir yer bulunabilseydi. Malum bütçe de biraz kısıtlı, o yüzden kalmak için en iyi yer Amsterdam hostelleri gibi duruyor. Belki daha önce başka seyahatlerde hostelde kalınmıştı. Belki de Amsterdam hostel deneyimi bir ilk olacak ki eğer öyleyse biraz endişe de olabilir. Olsun, Amsterdam’da ucuz bir hostel bulunabilirse süper olur 🙂 Tek kriter uygun fiyatlı olması olsaydı, çok dert olmayabilirdi de asıl önemlisi hem ucuz hem de güzel hostel bulmak. Bir de hostel merkezi olursa, yeme de yanında yat, diye düşündüğünüzü, en azından bunlardan bazılarını aklınızdan geçirdiğinizi varsayıyoruz. Bu varsayım yüzünden de onlarca hostel içinden en iyi Amsterdam hostellerini bulmaya çalıştık. Bunun için de farklı kaynaklardan Amsterdam’ın en çok tavsiye edilen hostellerini inceledik. Amsterdam’ın en iyi hostelleri hangileridir, yazımızda anlatmaya çalıştık.

Umarız yazımız işe yarar ve en iyi Amsterdam hostellerini bulabilirsiniz. İşte karşınızda Amsterdam’ın en iyi hostelleri…




1. Bol bol gençlerin olduğu, güzel bir Amsterdam hosteli isteyenlere The Flying Pig Uptown:

Amaç Amsterdam tatilini biraz daha hesaplı hale getirmekse Amsterdam’daki hosteller kesinlikle doğru tercih olacaktır. Amsterdam’da hostel demişken de bol bol tavsiye edilen The Flying Pig Uptown’u es geçmek olmaz. Vondelpark’ın hemen yakınındaki, içeri giren çıkanın bir türlü sonunun gelmediği bir hostel burası. Hatta bu kadar çok tavsiye edildiği için nasıl bir yermiş diye bakmaya gittiğimizde biz de gözlerimizle görmüştük ne kadar dolu olduğunu. Öyle ki sanki gençler Amsterdam’ı gezmeye gelmemiş de hostelin barında sohbet etmeye gelmişler gibiydi.  Tabi hostelin tek önemli yeri barı olmadığına göre hosteli anlatmaya devam edelim 🙂

Amsterdam hostel tavsiye

The Flying Pig Uptown’da 3 kişilikten 14 kişiliğe göre büyüklükte odalar var. Bu ortak odalarda kalmanın ücretleri ise kişi başı 30 $’dan başlıyor. Tabii öyle kendimize ait bir odamız olsun, banyomuz olsun beklentiniz varsa oda fiyatları bir anda 100 $’a yükseliyor. The Flying Pig Uptown’un yeri de merkezi sayılır. Dam Meydanı ve merkez istasyonuna toplu taşıma ile 15-20 dakikada gidebiliyorsunuz. Ama müzeler bölgesinin ise sadece birkaç dakika uzağında. Hosteli beğendiyseniz rezervasyonunuzu buradan yapabilirsiniz.





2. Hostelden daha konforlu ama yine de ucuz Amsterdam oteli arayanlara citizenM Amsterdam:

Sosyetik Grand Hyatt Hotel’in önüne çektikleri limuzinin üzerine “lüks, aptalca uzun arabalar değil, ücretsiz wi-fi ve kocaman yataklardır” yazabilecek kadar cesur provokatif bir otel citizenM Amsterdam. Hostel desek hostel kadar düşük standartlı değil, butik otel desek butik otel kadar pahalı değil, farklı bir yer anlayacağınız citizenM Amsterdam. Hem fiyatları çok uygun, ki yaklaşık 100 $’a iki kişilik oda bulabilirsiniz, hem de odaları son derece konforlu ve teknolojik.

Amsterdam hostel tavsiye citizenM 2

Bu arada söyleyelim biz citizenM’in New York’taki otelini de denedik, süper merkezi bir yerde olmasını, fiyatlarını, konforunu ve özellikle de sabah kahvaltılarını pek beğenmiştik.

Amsterdam hostel tavsiye citizenM 3

Bu …

Kategoriler
Amsterdam Ulaşım Tavsiyeleri

Amsterdam’da Ulaşım ile İlgili Bilmeniz Gerekenler

[sg_popup id=13284]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]

Amsterdam’da ulaşım, herhalde bu tatilde en son tasalanacağınız konu olacaktır. Her yer dümdüz olduğundan mıdır, herkes bisiklete bindiğinden midir bilinmez ama Amsterdam’da ulaşım son derece kolay. Bu arada Amsterdam’da ulaşımı dert etmeyin dedik ya bunun bir istisnası var, o da bisikletliler. Siz siz olun, Amsterdam’da onlara ayrılmış yollarda yürümeyin. Neredeyse her daim geçiş üstünlüğüne sahip olduklarından son sürat üzerinize doğru geldiklerinde kendinizi far görmüş tavşan gibi hissedebilirsiniz. Bir de muhtemelen yanınızdan geçerken Felemenkçe bir şeyler söylüyor olacaklardır 🙂 Neyse biz tekrar konumuza, Amsterdam’da ulaşım’a geri dönelim. Sorular ve cevaplar ile elimizden geldiğince Amsterdam ulaşımını anlatmaya çalışalım.




Amsterdam’da hangi toplu taşıma araçları var?

Şehir hatları vapuru dışında neredeyse her ulaşım aracı Amsterdam’da mevcut 🙂 tren, tramvay, feribot, metro ve otobüs. Ama bir turist olarak muhtemelen en çok tramvay ve otobüsü kullanacaksınızdır.

Amsterdam'da ulasim

Diğer turistik şehirlerde olduğu gibi Amsterdam’da da bir ulaşım kartı var mı?

OV-chipkaart denilen chipli bir kart kullanılıyor ulaşımda ama sadece otobüs, metro ve tramvayda geçerli ona göre.

O zaman, OV-chipkaart hakkında detaylı bilgi alabilir miyiz?

Tabii… Hollanda’nın tamamında kullanılan OV-chipkaart isme özel smart kart olabileceği gibi kullan at şeklinde de olabiliyor. Zaten turist olarak gidiyorsanız isme özel kartı eve gönderildiğinden tercih edemeyebilirsiniz. Sormadan söyleyelim; sanmıyoruz buradaki adresinizee göndereceklerini 🙂 Anonim OV chip card’ınızı istasyonlardan, duraklardaki makinelerden, supermarketlerden, Primera gibi tobacco shoplardan alabiliyorsunuz. Satış fiyatı en son 7.50 € idi ve bir kere aldıktan sonra beş yıla kadar geçerliydi. Yani kontörünüz azaldıkça yükleyebiliyorsunuz.

OV-chipkaart’ı nasıl kullanıyorum?

Yolculuğa başladığınızda kartınızı, üstünde “kaart hier” yazan veya chip logo görseli olan pembe okuyuculara göstermeniz gerekiyor. İnerken de aynısını yapıyorsunuz ki fazla tutar hesabınızdan düşmesin çünkü ödediğiniz tutar gittiğiniz mesafeye göre değişiyor. Taksimetre gibi her 100 metrede bir atıyor. Gideceğiniz mesafenin ne kadar tutacağını buradan kontrol edebilirsiniz. Bu arada okuyucular bazen platformda bazen de otobüs veya tramvayların içinde olabiliyor. Platformda bulamazsanız endişelenmeyin yani. Binmeden önce mutlaka içinde yeterince bakiye olduğundan emin olun ama. Eğer transfer yapacaksanız da aklınızda olsun indikten 35 dakika içinde yeni vasıtaya binerseniz baz ücreti ödemiyor, sadece gittiğiniz mesafe kadar ücret ödüyorsunuz.

Amsterdam ulasim

Kartınızı veya biletinizi inerken ve binerken bu makinelere okutmanız lazım…

Amsterdam ulasim

Platformda yoksa inerken ve binerken tramvayın içindeki makinelere okutmanız gerekiyor biletinizi…




Sadece bir kere trene binmeyi planlıyorum, yine de OV-chipkaart almam gerekir mi?

Hayır, dilerseniz self-service makinelerinden tek kullanımlık bilet de alabilirsiniz. Büyük istasyonlarda ise gişelerden biletinizi alabilirsiniz.

Metro, tramvay ve otobüse de birkaç kez bineceğim. OV-chipkaart almasam olur mu?

Tabii ki olur. Bir saatlik biletler tam size göre gibi duruyor. Tramvay ve otobüslerin içinden, metroda ise istasyonlardaki self-service makinelerinden biletinizi alabilirsiniz. Bir saatlik bilet fiyatı ise 2.80 €.

Hangi hat ile gideceğimi buldum ama alacağım bilet ve karttan emin olmam lazım, daha fazla bilgi alabilir miyim?

Burası biraz karışık. Eğer turistik amaçlı gidiyorsanız bir sonraki soruya geçebilirsiniz. Ama yok hala okuyorsanız ciddisiniz demektir 🙂 Evet, her rota için tek tek detaylı bilgi almak mümkün. Bunun için 9292.nl sitesinden önce nereden nereye gideceğinizi belirlemeniz gerekiyor. Karşınıza çıkan ulaşım tavsiyesinde, önce “detayları göster” ve sonrasında …

Kategoriler
Amsterdam'a Yakın Gezilecek Yer Tavsiyeleri

Amsterdam’a Gitmişken Kuzey Denizi Plajı Bloomendaal’ı Görmek İsteyebilirsiniz

[sg_popup id=13393]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]

Güneş kremlerinizi, frizbileri, rengarenk hasır plaj çantanızı hazır edin, Amsterdam’a kadar gelmişken Kuzey Denizi’ne gireceğiz. Evet doğru okudunuz, Amsterdam ve denize girmek fiili aynı cümle içinde gerçekten de geçti. Amsterdam tatilinizde rüzgarı arkanıza alıp, duman ile karşı tepedekilere mesaj göndermeye çalışan bir kızıldereli edası ile havlunuzu, havada silkerek kumların üstüne sermek daha önce aklınıza gelmediyse boşuna üzülmeyin. Yalnız değilsiniz. Bizim de gitmeden önce hiçbir fikrimiz yoktu, bu tatilde denize girme fırsatı yakalayabileceğimizden. Ama demiştik ya Amsterdam’da yaşayan akrabamız var diye 🙂 Sayesinde Bloomendaal aan Zee’den haberimiz oldu da plajın tadını çıkartabildik. Ama sizin Amsterdamlı tanıdıklarınız olmayabilir diye Bloomendaal hakkında bilgi vermek de boynumuzun borcu oldu. Soru cevap anlatmaya çalışalım elimizden geldiğince. Ama yok biz zaten Amsterdam’ı da Kuzey Denizi’ni de avcumuzun içi gibi biliyoruz diyorsanız, bize de bilgi verin ki buradan herkesle paylaşabilelim.



Nedir bu Bloemendaal, önce onu öğrenebilir miyiz?

Amsterdam’dan yaklaşık yarım saat uzaklıkta, yaklaşık 20 bin nüfuslu, Hollanda’nın en zengin kasabalarından birisi olur kendisi. Ama bizim işimiz Bloemendaal ile değil onun plajı ile, yani Bloemendaal aan Zee ile. Flemenkçemiz yok ama Bloemendaal sahili gibi bir anlamı var sanırız 🙂

Amsterdam’da gerçekten denize girilebilir mi?

Evet Amsterdam’da denize girilebilir, gittiğimizde denize girenler vardı. Ama bizim Amsterdam tatilinden beklentimiz dubalara kadar açılmak ve oradan balıklama ama bazen de göbekleme sulara atlamak olmadığından yanımızda mayo getirmemiştik. Bu yüzden gelin, gelin su sıcakmış veya sabah deniz çarşaf gibiydi, kaçırdınız diyemeyeceğiz 🙂 Yine de plajda geçirdiğimiz süreden anladığımız kadarı ile buranın asıl özelliği denize girmekten ziyade plajda güneşlenmek, kumsalda topun peşinden koşturmak ve hatta kitesurf yapmakmış.




Ne yer, ne içeriz, plaja azık torbamız ile mi gitmemiz gerekir?

Etrafta karnımızı doyurmaya yetecek sayıda kafe ve restoran vardı. Biz de plaja yakın olanlarından bir tanesinde oturmuştuk, malum mayolar olmadığından elde ayakkabılar ile ayaklarımızı denize soktuktan sonra yapacak pek bir şeyimiz kalmamıştı sahilde. Gittiğimiz mekan içecek fiyatlarının düşüklüğü ile de bizi epey şaşırtmış ve sevindirmişti. Oradaki popüler mekanlardan biri de buymuş 🙂

Bilmiyorsunuzdur ama yine de bir şansımızı deneyelim. Plajda akşamları parti oluyor mu?

Sanırız oluyor. Sanırız diyoruz çünkü Bloemendaal yazımızı yazarken yaptığımız minik araştırma, kalabalık bir plaj partisi fotoğrafına götürdü bizi. Biraz daha bakınca gördük ki bir websitesinde bol bol Bloemendaal Ann Zee beachparty’den ve parti takviminden bahsediliyor. Biz deneyimlemedik ama biraz araştırmaktan zarar gelmeyebilir 🙂

Bloemendaal’de hava nasıl, üşür müyüz?

Hava tahmin edeceğiniz üzere pek sıcak değil, yoksa o kadar Hollandalı buralara kadar tatile gelmezdi. Temmuz, Ağustos ayı ortalamaları yaklaşık 20 derece.



Tamam fena değilmiş Bloemendaal aan Zee. Peki Bloemendaal’a nasıl gidebiliriz?

Araba ile batıya 45 dakikalık bir yolculuk sonunda Amsterdan’dan Bloemendaal aan Zee’ye ulaşabiliyorsunuz. Daha yakında park yeri bulurum düşüncesi keşke oraya park etseydim pişmanlığına dönüşebilecek kadar yol kenarında araba gördüğünüzde de plaja gelmişsiniz demektir. Eğer araba kiralamadıysanız Dam Meydanı’ndan yola çıktıktan yaklaşık 50 dakikada sonra terliklerinizde kum taneciklerini hissedebilirsiniz. Bunun için önce Amsterdam Centraal’den Zandvoort’a giden trene binmeniz sonra da 81 numaralı otobüsü yakalamanız gerekiyor.



Bloemendaal’a

Kategoriler
Amsterdam'a Yakın Gezilecek Yer Tavsiyeleri

Amsterdam’a Yakın Gezilecek Yer: Minik Sahil Kasabası Volendam

[sg_popup id=13395]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]

Amsterdam’da bir gezginin akrabasının olmasının en iyi yanlarından birisi de gelmişken Amsterdam’a yakın yerleri de öğrenip gezebilme imkanı tanıması. Başka türlü olsa sadece Amsterdam’ın merkezindeki yerleri gezer dönerdik ve ne Volendam’dan ne de Zaanse Schans’tan haberimiz olurdu. Amsterdam’ın zaten hayranı olmuştuk gezerken ama Volendam’a gidince, Hollanda’nın hepten hayranı olduk. Öyle ki emekli olup da evde ekmeğimizi, yoğurdumuzu yapmaya başladığımız vakit yerleşebileceğimiz yerler listesine üst sıralardan girdi, Volendam. Ama lütfen hayallarimizi bozmayın, “biz zaten evde ekmeğimizi yapıyoruz ki” veya “öyle olmaz, önce oturma izni gerekir” veya “o evleri almaya ikramiyeniz yetmez, hem euro ne kadar biliyor musunuz?” diye. Hayal işte n’apcaksınız 🙂 Bu kadar övgüler sıraladığımız Volendam’a gelirsek, Amsterdam’ın sadece 25 dakika uzaklığında hepi topu 22.000 nüfuslu minik bir sahil kasabası aslında. Bilecik’ten bile küçük, siz düşünün. Bilecikli arkadaşlarımıza selamlar 🙂 Neyse biz Volendam’a geri dönelim ve en başından anlatmaya başlayalım.




Volendam gezimiz Amsterdam’dan araba ile Markermeer gölüne doğru yola çıkmamız ile başladı. İşte bu yolculukla birlikte tarıma odaklanmamanın ne kadar yanlış bir yöntem olduğunu da öğrenmiş olduk. Bizim ülke olarak toplam ihracatımız yaklaşık 150 milyar dolar iken, Hollanda’nın sadece tarım ürünleri ihracatı 100 milyar doların üzerinde ve büyüklüğü de yaklaşık ülkemizin 20’de biri. Muhtemelen konu niye bir anda coğrafya dersine döndü der gibisiniz 🙂 Çünkü Volendam’a giderken öyle güzel çiftlik evleri gördük ki şu kentli halimizle gıpta ettik.

Yol boyunca inekler otluyordu, biz de onları seyrediyorduk. Bir terslik var gibi bu cümlede ama 🙂 Yol ile aralarındaki birkaç metrelik kanal sayesinde yanlarından süratle geçip giden arabalara rağmen, özgürce çimlerde çitler olmadan dolaşıyorlardı. Sayıları, renkli bir fotoğrafı siyah beyaz bir kareye çevirecek kadar çoktu üstelik.

Kanallar insanların hobilerine de ev sahipliği yapıyordu. Buna da özenmedik değil…

Her ne kadar bir kano için açılmıyorlarsa da Hollanda’ya özgü açılır kapanır köprüler de kanallar üzerinde kendilerine yer edinmişti.



Amsterdam’a bu kadar yakın olmamıza rağmen yol boyunca yel değirmenleri de bize eşlik ediyordu.

Yol boyunca bizi en çok şaşırtan, Volendam’ın girişindeki müstakil evler oldu. Sanki bir sahil kasabasına değil de Volendam Konakları gibi şatafatlı sitelerden birisine giriş yapıyorduk 🙂

Abbey Road albüm kapağından çıkmış gibi duran idolümüz o emekli amca da oradaydı 🙂

Sonunda Volendam kasabasına varmayı başardık. Önce Volendam’ın minik marinasında kasabanın en güzel yerinin neresi olduğundan habersiz biraz vakit geçirdik.

Volendamlı denizciler Markermeer’a açılıyordu şansımıza.

Marina ve çevresinde, biraz vakit geçirdikten sonra öğreniyoruz ki meğerse Volendam’ın alametifarikası başkaymış.



Volendam’ın en güzel yanı, en azından bize göre, kendine has evleri imiş. Denize paralel sokaktaki, sağlı sollu uzayıp giden evler Volendam gezimizin en güzel yanını oluşturuyorlardı. Tam da dünya kupasına denk geldiğimizden olsa gerek ev sahiplerinin Hollanda bayrakları ve turuncu flamalar ile süsledikleri evleri adeta birbirleri ile yarışıyordu.

Her evin taşlı yola bakan camları da minik birer çiçekçi vitrini edası ile önlerinden geçenleri etkilemeye çalışıyordu.

Bir tek basma eteklerini giymiş, saçlarını oyalı tülbentleri ile örtmüş, her mevsim üstlerine bir hırka geçiren çiçekçi kadınlar eksikti, Volendam evlerinin önünde.

Volendam evlerinin minik çitlerle çevrili bahçeleri de cam vitrinler …

Kategoriler
Amsterdam'a Yakın Gezilecek Yer Tavsiyeleri

Meşhur Hollanda Yer Değirmenleri için Gidilecek Yer: Zaanse Schans

[sg_popup id=13284]
[widgets_on_pages id=”Adsense Auto Ads”]

Amsterdam’a geldiyseniz, Hollanda’nın meşhur yel değirmenlerini yakından göreceğiniz Zaanse Schans’a uğramadan geri dönmek olmaz. Zaten bir saatten daha kısa sürede Dam Meydanı’ndan sadece bir vasıta ile Zaanse Schans’a gelebileceğiniz düşünüldüğünde bu fırsatı kaçırmak istemeyeceksinizdir. Zaanse Schans, yazlık tatil yollarında görmeye alıştığımız bilim kurgu filmlerinden çıkmış gibi duran devasa rüzgar türbinleri ile dolu tarlaların, onlarca yıl önceki hali gibi adeta. Tek fark Zaanse Schans’taki yel değirmenlerinin amacı elektrik üretmek değil. Onlar aslında Hollanda topraklarının, bir an bile olsun boş bırakılmaya gelmeyecek deniz ile olan savaşındaki masum görünümlü silahları 🙂 Biz de doğrusu Zaanse Schans’taki yel değirmenlerinin bu kadar da ulvi bir amaç ile kullanıldıklarını bilmiyorduk. O yüzden Zaanse Schans’ı ve meşhur yel değirmenlerini en başından anlatmaya çalışalım. Öncelik yel değirmenlerinde 🙂

Eğer siz de sadece, Cervantes’in kahramanları Don Kişot ve Sancho Panza’nın ezeli düşmanı olarak tanıyorsanız yel değirmenlerini Hollanda’nın niçin yel değirmenleri ile özdeşleştiğine anlam verememişsinizdir. Doğru ya, niçin bu kadar çoklar Hollanda’da? Çoklar çünkü malum Hollanda’nın dörtte biri su seviyesinin altında. Hollanda topraklarının sadece yarısı da su seviyesinin bir metre üstünde. Yel değirmenleri de hem su seviyesinin altındaki yerlerden suyun dışarı pompalanmasında kullanılıyormuş hem de göletlerin kurutulup verimli tarlalara çevrilmesine yardımcı oluyormuş. Bu arada güzel bir oyun bulduk Hollanda’nın deniz ile olan ve haritalarda var oldukları sürece devam edecek amansız mücadelesini konu alan. Buradan bir göz atabilirsiniz 🙂 Seyahat blogunda konu nerelere vardı ya 🙂 Ne güzel Zaanse Schans’ı anlatacağız, fotoğrafları ekleyeceğiz diye oturmuştuk bilgisayar başına 🙂 Hepsi gecenin bir yarısı enerji içeceği içmekten oluyor 🙂

Battı balık diyerek, araya küçük bir hipotez de atalım doktora tez günlerinden yadigar 🙂 Hollanda’nın toprakları düz olduğundan bisiklet kullanımı yaygındır. Yokuş çıkmadıkları için bisiklete rahat binebilmektedirler. Sanki İstanbul yedi tepe üstüne kurulu olmasaydı her yere bisiklet ile gidecektik ya neyse 🙂

Biz konumuza yani Zaanse Schans’a geri dönelim. Hava durumundan bahsedelim biraz da. Normalde pek hava durumuna değinmeyiz ama burası için bir istisna yapalım. Çünkü bilmiyoruz bizim şansımıza mıydı yoksa yel değirmenlerinin doğası gereği rüzgarlı yere kurulması gerektiğinden mi, Temmuz ayında gitmiş olmamıza rağmen dışarısı 15 derece idi ve rüzgarlıydı. Bu arada söyleyelim, Zaanse Schans’tayken rüzgar ve yel değirmeni eşleşmesini bir türlü yapamamış, niçin bu kadar rüzgarlı burası diyip durmuştuk 🙂

Zaanse Schans’taki her yel değirmeni sadece suların başka yerlere pompalanmasında kullanılmıyor. Bazıları bıçkı tezgahı olarak, bazıları da yağhane olarak kullanılıyor. Zaanse Schans’ın en güzel yanlarından birisi de ufak bir ücret karşılığı bu yel değirmenlerinin içlerine girebiliyor olmanız. Aşağıdaki bıçkı tezgahı görevi üstlenen bir değirmen mesela.

Zaanse Schans’ta başka yapılacak neler var?

Hollanda mimarisinin keyfini çıkartabilirsiniz.

Güzel bir yürüyüş yapabilirsiniz kazlar eşliğinde veya onlar birilerinin peşine takılabilir, siz de gülümseme ile onları seyredersiniz 🙂

Minik peynir fabrikalarını gezebilir, enfes peynirler alabilirsiniz kendinize. Tamam tamam, bir Ezine değil 🙂

Bir de bot turu yapabilirsiniz. Fotoğraf temsilidir 🙂

Emin olamadık, Amsterdam’dan kalkıp o kadar yol gideceğiz şimdi. Biraz daha görseydik keşke??

Bunu dilediniz mi gerçekten!?! Öyleyse keşke başka bir şey isteseymişsiniz çünkü bu isteğiniz kabul oldu 🙂 Buradaki webcamlerden canlı olarak Zaanse Schans’ı seyredebilirsiniz 🙂

Zaanse Schans Card gibi